Türk ProZ topluluğu
Thread poster: Leyal
Leyal
Leyal  Identity Verified
Local time: 08:08
German to Turkish
+ ...
Dec 19, 2005

Merhaba arkadaşlar,

geçenlerde Alman forumunda okuduğum bir yazı beni epey bir düşündürdü. Yazıda, site üyelerinden birisi, Türkçe forumuna yazdıktan sonra, tehdit mail'leri almaya başladığını anlatıp, konuyla ilgili duyduğu rahatsızlığı kaleme getiriyordu... Tamam, birçoğumuz - üyeliği uzun zaman önce iptal edilen bir şahıs tarafından - gereksiz mail'ler aldık. Ama ben şahsen, bu şahsın dışında - ki kendisinin foruma erişimi zaten engellendi
... See more
Merhaba arkadaşlar,

geçenlerde Alman forumunda okuduğum bir yazı beni epey bir düşündürdü. Yazıda, site üyelerinden birisi, Türkçe forumuna yazdıktan sonra, tehdit mail'leri almaya başladığını anlatıp, konuyla ilgili duyduğu rahatsızlığı kaleme getiriyordu... Tamam, birçoğumuz - üyeliği uzun zaman önce iptal edilen bir şahıs tarafından - gereksiz mail'ler aldık. Ama ben şahsen, bu şahsın dışında - ki kendisinin foruma erişimi zaten engellendi - Türkçe forumunda rahatsız edici herhangi bir olayla karşılaşmadım...
Fakat Alman forumundaki yazı, herkesin benim gibi düşünmediğini gösterdi bana. Anlaşılan Türkçe forumuna yazmaya çekinen, buraya yazı bırakırken tedirgin olan kişiler var...

Tamam, foruma katılım oldukça düşük ve forum çoğumuz tarafından üvey çocuk muamelesi görüyor... Peki durumun bundan ibaret olmasının nedeni ne? Foruma yazma konusunda yalnız tembel ve ilgisiz miyiz, ya da gerçekten forumun canlanmasına engel olan bir "nefret ve öfke rüzgarı" mı esiyor burada?

Türkçe forumu "öcü alan" olarak algılamayı bir türlü başaramadığım için, forumla ilgili genel düşüncelerinizi merak ediyorum... Sizi burada rahatsız eden davranışlar var mı? Varsa, bunlar neler? Foruma canlılık getirmek için, neler yapılabilir?
... falan filan işte

Sevgiler,
Nuray
Collapse


 
shule
shule  Identity Verified
Local time: 09:08
English to Turkish
+ ...
Forumun sessizliğinin sebepleri... Dec 20, 2005

Genel anlamda foruma karşı bir tembellik ve/veya ilgisizlik var bence de. Ancak hararetli tartışmalar başladığında biraz canlanıyor forum. Türkler olarak kuyruğumuza basılmadıkça sesimizi çıkarma gereği duymayarak tepkisizleşmeye başladık olan biten herşeye. Bu tepkisizlik de içine kapanmaya ve sosyal bir fobi oluşturmaya başlıyor herkesin üzerinde... Benim gözlemlerim bu yönde. Nefret ve öfke rüzgarı estiğini düşünmüyorum, aksine o rüzgarlar eserken forum da... See more
Genel anlamda foruma karşı bir tembellik ve/veya ilgisizlik var bence de. Ancak hararetli tartışmalar başladığında biraz canlanıyor forum. Türkler olarak kuyruğumuza basılmadıkça sesimizi çıkarma gereği duymayarak tepkisizleşmeye başladık olan biten herşeye. Bu tepkisizlik de içine kapanmaya ve sosyal bir fobi oluşturmaya başlıyor herkesin üzerinde... Benim gözlemlerim bu yönde. Nefret ve öfke rüzgarı estiğini düşünmüyorum, aksine o rüzgarlar eserken forum daha canlıydı:) Bu belki de sakin ve barışçı bir ortamın getirdiği rehavettir. Foruma yazmak bazen insanda kendi kendine konuşma izlenimi veriyor. Binlerce kişinin değil (STRIKE kodu niye çalışmıyor bu arada??)Yüzlerce kişinin üye olduğunu bilmesem tüm Türk Proz topluluğunun 15-20 kişiden ibaret olduğunu düşüneceğim. Herkese toplu bir mail atıp foruma davet mi etsek acaba? Belki daha forumdan haberi olmayan ve paylaşacak şeyleri olan burayı canlandırabilecek bir sürü meslektaşımız vardır.

Leyal wrote:

Foruma yazma konusunda yalnız tembel ve ilgisiz miyiz, ya da gerçekten forumun canlanmasına engel olan bir "nefret ve öfke rüzgarı" mı esiyor burada?

Türkçe forumu "öcü alan" olarak algılamayı bir türlü başaramadığım için, forumla ilgili genel düşüncelerinizi merak ediyorum... Sizi burada rahatsız eden davranışlar var mı? Varsa, bunlar neler? Foruma canlılık getirmek için, neler yapılabilir?
... falan filan işte

Sevgiler,
Nuray


[Edited at 2005-12-22 09:23]

[Edited at 2005-12-22 09:25]

[Edited at 2005-12-22 09:29]

[Edited at 2005-12-22 09:35]
Collapse


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 08:08
Member
English to Turkish
+ ...
İstatistik Dec 20, 2005

Nuray merhaba,

Değindiğin konulardan öteki ikisi hakkında sonra ayrıca yazacağım: Yani, Türkçe Proz topluluğunun üyesi olarak beni forumdan uzaklaştıran şeyler neler oluyor ve/veya neler olabilirdi sorusuna cevap yazmak ve diğer mesele hakkında da görüşlerimi ifade etmek istiyorum. Ama her ikisini de biraz sonraya bıraktım.

Öte yandan, bazı istatistikler vererek konuya dair nesnel bir döküm sunmanın iyi olacağını düşündüm. Tabii istatist
... See more
Nuray merhaba,

Değindiğin konulardan öteki ikisi hakkında sonra ayrıca yazacağım: Yani, Türkçe Proz topluluğunun üyesi olarak beni forumdan uzaklaştıran şeyler neler oluyor ve/veya neler olabilirdi sorusuna cevap yazmak ve diğer mesele hakkında da görüşlerimi ifade etmek istiyorum. Ama her ikisini de biraz sonraya bıraktım.

Öte yandan, bazı istatistikler vererek konuya dair nesnel bir döküm sunmanın iyi olacağını düşündüm. Tabii istatistik nesnel veya pozitif bir şeydir ama, her zaman nesnelliği sorgulanabilecek bir bakış açısına hizmet eder. Benim bu istatistiği vermemin ardındaki bakış açısı da, Türkçe forum konusunda sık sık görülen "katılım yok" şikâyetinin nesnel gerçeklerle bağdaşmadığı.

Bir şey daha var: Ben şahsen Türkçe forum ve Türkçe Proz topluluğu terimlerini tercih ederim. Zaten Proz'daki toplulukların esası dildir, ulus veya ülke değil.




Bu dil topluluklarını "büyük" ve "küçük" diye iki gruba ayırıyorum. Bu ayrıma esas olan, söz konusu dilin çok sayıda insan tarafından yabancı dil olarak konuşulması/konuşulmaması ve birden çok ülkede kullanılması/kullanılmaması. Ma olanlar büyük, mama olanlar küçük diller - bu, benim sınıflandırmam tabii. Buna göre Türkçe, küçük dil topluluklarından biri.



Proz'daki büyük dil toplulukları: Almanca, Arapça, Çince, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Portekizce, Rusça.
Türkçe forum, Aralık 2001'de açılmış. Büyük dil topluluklarına ait forumlardan 3 tanesinden (Arapça, Çince, Portekizce) daha eski. Yine büyük dil topluluklarına ait forumlardan 2 tanesinden (Arapça, Portekizce) daha aktif. "Daha aktif" sözünü sayılara dökemiyorum, çünkü bunun için saatler sürecek bir veri toplama işi gerekir ki fizibilitesi çok düşük. Ama söz konusu forumlara girip sayfa ve mesaj sayısına, mesajların yanıt ve görüntülenme sayısına, mesaj sıklığına bir göz atmak bu "öznel" sonucu veriyor. Türkçe forumun büyük dil topluluklarıyla bir ortak noktası daha var: Silinmiş mesaj sayısı çok fazla. (Bu da yine tek tek sayarak değil, göz gezdirerek varılan bir sonuç.)

Bu noktada şunu ifade etmem gerektiğine inanıyorum: Bildiğim kadarıyla Türkçe forumun kurulmasına önayak olan ve forumun ilk moderatörü olan Tayfun Torunoğlu arkadaşımıza teşekkür ediyorum.


Küçük dil toplulukları: Arnavutça, Boşnakça, Bulgarca, Çekçe, Danca, Fince, Gürcüce, Hırvatça, Hollandaca, İsveççe, Japonca (bundan çok emin olamadım, belki büyük topluluk saymak gerekir), Katalanca, Letonca, Litvanca, Macarca, Norveççe, Polca, Rumence, Sırpça, Ukraynaca, Yunanca. Bunların içinde Türkçeden daha eski olan tek forum Bulgarca, 1 ay farkla. (Eskilik-yenilik meselesi, mesaj sayısını etkileyen bir faktör, yani bir bias oluşturuyor. Ama Türkçe forumun 4-5 ay gibi bir süreyle kapalı kaldığını hatırlarsak, bu bias bir ölçüde dengelenebilir.) Türkçeden daha aktif olan forumlar ise Hollandaca, Polca ve Rumence (girip bakınca, daha aktif oldukları belirgin biçimde görünüyor), ancak Macarcadan emin değilim (daha aktif, daha az aktif veya eşit olabilir) ve diğer dillerin hepsi belirgin biçimde daha az aktif.

Yukarıda belirttiğim yaş faktörünü hatırlayınca Türkçenin en aktiflerden olması normal, ama forumların ilk sayfalarına (mesaj atılma, görüntülenme, konu başlıkları arasındaki süreler) bir göz attığımda, yaş faktöründen bağımsız olarak da daha aktif görünüyor benim gözüme.


Ben istatistik bilgileri verdim; bunları yorumlama kısmını size bırakıyorum. Yalnız bir şey daha söyleyeyim: Proz'da herkes en az iki dildeki forumlara katılır - teorik olarak. Türkçe çevirmenlerinin katılabileceği diğer forumlar ya büyük ölçüde genel (İngilizce) forumlarla kısıtlı ya da yine diğer büyük dil gruplarının forumlarıyla (mesela benim gördüğüm, Almanca, Fransızca ve Rusça). Aramızda hiç Litvanca veya Gürcüce çevirmeni yok, bildiğim kadarıyla. (Bunun tek istisnası Bulgarca.) Demek istediğim, katıldığınız diğer forumlarla kıyaslama yapmak da bir yanılgı faktörü olabilir.

[Edited at 2006-04-02 14:30]
Collapse


 
Balaban Cerit
Balaban Cerit  Identity Verified
Türkiye
Local time: 09:08
Member (2004)
English to Turkish
+ ...
bir düşünce... Dec 20, 2005

Merhaba Nuray,

Eskiden "nefret ve öfke rüzgarları" eserken Türkçe forumlara pek yazmadım, pek yazılası bir ortam değildi. Ama artık Türkçe forumlarda sakin bir ortam var. Forumlara yazı yazılmasında bir engel görmüyorum.

Beni ilgilendiren forum konuları olduğunda (vaktim de varsa) bir şeyler yazıyorum genelde. (Elbette söylemek istediklerim forum kurallarına uygunsa - "Posting content that is political, religious, or otherwise controversial in nat
... See more
Merhaba Nuray,

Eskiden "nefret ve öfke rüzgarları" eserken Türkçe forumlara pek yazmadım, pek yazılası bir ortam değildi. Ama artık Türkçe forumlarda sakin bir ortam var. Forumlara yazı yazılmasında bir engel görmüyorum.

Beni ilgilendiren forum konuları olduğunda (vaktim de varsa) bir şeyler yazıyorum genelde. (Elbette söylemek istediklerim forum kurallarına uygunsa - "Posting content that is political, religious, or otherwise controversial in nature, or that may be considered offensive by other members, is not allowed" - ama bu istisnai bir durum, bu yüzden yazmak isteyip de imtina ettiğim forum konusu pek az oldu.)

Düşünceme göre, çevirmenlerin günlük sorunları, sıkıntıları ve mesleki meselelerle ile ilgili forum konuları arttıkça, Türkçe foruma ilgi artar.
Collapse


 
Leyal
Leyal  Identity Verified
Local time: 08:08
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Monologlara son ¦-) Dec 20, 2005

Şule, yazdıklarına tamamen katılıyorum. ProZ üyesi Türkçe çevirmen sayısı oldukça yüksek olmasına rağmen, ProZ içerisinde çoğumuz - kendi forumumuzda dahi – pasif kalıyoruz…
Toplu mail fikri hiç de fena değil. Davetiye niteliği taşıyan bir mail (mod'umuz, ne diyorsun bu işe?) göndererek, diğer arkadaşların da foruma göz atmaları sağlanabilir...
Hmm, yeni arkadaşların yabancılık çekmemeleri, daha kolay uyum sağlayabilmeleri için bir de "tanıt�
... See more
Şule, yazdıklarına tamamen katılıyorum. ProZ üyesi Türkçe çevirmen sayısı oldukça yüksek olmasına rağmen, ProZ içerisinde çoğumuz - kendi forumumuzda dahi – pasif kalıyoruz…
Toplu mail fikri hiç de fena değil. Davetiye niteliği taşıyan bir mail (mod'umuz, ne diyorsun bu işe?) göndererek, diğer arkadaşların da foruma göz atmaları sağlanabilir...
Hmm, yeni arkadaşların yabancılık çekmemeleri, daha kolay uyum sağlayabilmeleri için bir de "tanıtım başlığı" açılabilir. Bu konu başlığı altında herkes kendini kısaca tanıtabilir, "hey, ben de varım" diyebilir

Özden, "istatiksel" açılımların için teşekkür ederim. Ancak, "katılımın daha düşük olduğu bölümler de var" gibi tesellilerle bir yere ulaşacağımızı sanmıyorum... Forumu canlandırmanın – veya daha da canlandırmanın – yollarını bulmalıyız. Bir de tabii, foruma katılmayı engelleyen unsurlar, kişileri rahatsız eden davranışlar varsa gerçekten, onları "fark edip", yok etmeliyiz...

Balaban, tabii ki haklısın. Ama konuların kendi kendine açılmayacağına göre, bu iş bizlere düşüyor

@spam-mail-göndericisi: Bildiğiniz gibi mail’lerinize cevap vermemeyi tercih ediyorum. İnsanları rahatsız etmek için harcadığınız enerjiyi başka şeyler için sarf etmeniz, sizin için daha yararlı olabilir! Anlamamakta direnseniz de, başkalarıyla olan sorunlarınız beni ilgilendirmiyor! Bye bye!



--------
Özden, unutmadan: Evet, haklısın. Türk ProZ topluluğu yerine, Türkçe ProZ topluluğu demek daha doğru olur - yeteri kadar ince düşünmedim sanırım

[Edited at 2005-12-20 21:20]
Collapse


 
Sebla Ronayne
Sebla Ronayne
United States
Local time: 02:08
German to Turkish
+ ...
Sorun bizler miyiz? Dec 20, 2005

Merhaba Nuray,
Sizin ve diger arkadaslarin yazdiklarini okudum. Kimin görüsüne katilip kiminkine katilmamam önemli degil sanirim. Önemli olan tutum ve tavirlarimizin nedenlerini arastirmaktir.Forumun cansizligindan sikayet olabilir ama beni en cok rahatsiz eden; birlik beraberlik yardim gibi kavramlarin yerine tabiri caizse "birbirinin kuyusunu kazmak" gibi tavirlarin takinilmasi, örnek vermek pek istemiyorum.
Ikinci merak ettigim konuysa belki forumumun durumunu pek yakindan
... See more
Merhaba Nuray,
Sizin ve diger arkadaslarin yazdiklarini okudum. Kimin görüsüne katilip kiminkine katilmamam önemli degil sanirim. Önemli olan tutum ve tavirlarimizin nedenlerini arastirmaktir.Forumun cansizligindan sikayet olabilir ama beni en cok rahatsiz eden; birlik beraberlik yardim gibi kavramlarin yerine tabiri caizse "birbirinin kuyusunu kazmak" gibi tavirlarin takinilmasi, örnek vermek pek istemiyorum.
Ikinci merak ettigim konuysa belki forumumun durumunu pek yakindan etkilemiyor gibi gözükse de derinine inildiginde ne kadar etken oldugunu gösteriyor, en azindan bana. Ben ceviribilimini Avusturya'da okudum ve burada yasamaktayim. Bu ülkede iki tane cevirmenlerin hakkini savunan, koruyan, onlarin birlik olmasini ve sömürülmelerine engel olan dernek var. Bakin ProZ üzerinden yapilan basit bir aramada Türkiye disinda her ülkenin kendi capinda bu amaci göden dernekleri oldugunu üzülerek göreceksiniz. Bence "cibanin basi" bu...
Herkese hayirli aksamlar ve basarili calismalar dilemek istiyorum,
Sevgiler Sebla
Collapse


 
Leyal
Leyal  Identity Verified
Local time: 08:08
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Destek mi, köstek mi... Dec 21, 2005

Sebla merhabalar,

öncelikle katılımın için teşekkür ederim.
ProZ'a yaklaşık 2 yıldır üyeyim ve bu süre zarfında, iyi niyetlerinden şüphe ettiğim yalnız 1-2 kişi ile karşılaştım... Tanıştığım diğer arkadaşların hepsi yapıcı, yardımsever insanlar...

Foruma gelince: Aktif forum katılımcılarının başkalarını rencide etmeyi amaçladıklarına ınanmıyorum. En azından ben, köstekleme olarak adlandırabileceğim herhangi bir
... See more
Sebla merhabalar,

öncelikle katılımın için teşekkür ederim.
ProZ'a yaklaşık 2 yıldır üyeyim ve bu süre zarfında, iyi niyetlerinden şüphe ettiğim yalnız 1-2 kişi ile karşılaştım... Tanıştığım diğer arkadaşların hepsi yapıcı, yardımsever insanlar...

Foruma gelince: Aktif forum katılımcılarının başkalarını rencide etmeyi amaçladıklarına ınanmıyorum. En azından ben, köstekleme olarak adlandırabileceğim herhangi bir davranışa rastlamadım burada. Tabii gözümden kaçmış dıyaloglar da yaşanmış olabilir forum içerisinde, ama dediğim gibi, yapıcı insanların burada çoğunluğu oluşturduğuna gerçekten inanıyorum - özellikle eski üyelere haksızlık etmemek için, bunu belirtmekte yarar var.
Ama bunlar yalnız benim düşüncelerim, benim izlenimlerim, başkalarına göre yanılıyor da olabilirim...
Ha, şu da var tabii ki. Herkes, herkesten hoşlanmak zorunda değil. Hoşlanmadığın kişiler olabilir ve olacak da. Ama belli bir seviye korunduktan sonra, kişi "pasif agresiflik" sergilemeye başlamadığı sürece, bu durum ne seni, ne de karşındakini etkiler

Konuyla pek ilgili olmadığı için (-çevirmenler dernekleri ile ilgili bir konu açmaya ne dersin), çevirmenler derneklerine yalnız kısacık değineceğim: Avusturya’yı bilmiyorum, ama Almanya’daki çevirmenler dernekleri kendilerince çevirmenlerin haklarını savunmaya çalışıyor olabilirler, ancak bunda pek başarılı oldukları söylenemez. Çevirmenler dernekleri (henüz) "gerçek başarılar" elde edebilecek otoriteye sahip değiller.
Cem Ark’ın "Çeviri Derneği ile ilgili son gelişmeler" başlıklı yazısını okursan, Türkiye’deki çevirmenlerin de boş durmadığını göreceksin.
(Devamını da yeni bir konu başlığı altında konuşalım artık)
Collapse


 
Selçuk Budak
Selçuk Budak  Identity Verified
Local time: 09:08
English to Turkish
+ ...
Pusudakiler Dec 21, 2005

Bence Türkçe Forum'a yönelik ilgiyi iki kategoride değerlendirmek gerekiyor: Yazanlar ve izleyenler. Ya da aktif katılımcılar ile pasif katılımcılar.

Hepimiz, okul yıllarından, şurdan burdan çok iyi biliyoruz ki, aktif katılım, özellikle bizim gibi (bu her ne demekse) olan toplumlarda hep düşük kalmıştır. 50 kişilik bir sınıfta 4 yıllık okul dönemi boyunca topu topu 2-3 kişi sürekli konuşur. Diğerleri hep dinler. Bir kalabalığın içinde herhangi b
... See more
Bence Türkçe Forum'a yönelik ilgiyi iki kategoride değerlendirmek gerekiyor: Yazanlar ve izleyenler. Ya da aktif katılımcılar ile pasif katılımcılar.

Hepimiz, okul yıllarından, şurdan burdan çok iyi biliyoruz ki, aktif katılım, özellikle bizim gibi (bu her ne demekse) olan toplumlarda hep düşük kalmıştır. 50 kişilik bir sınıfta 4 yıllık okul dönemi boyunca topu topu 2-3 kişi sürekli konuşur. Diğerleri hep dinler. Bir kalabalığın içinde herhangi bir konuşma (itiraz etme, hak arama, vs.) gerektiği zaman, bir-iki kişi konuşur.

Burası da farklı değil. Yani yazan pek olmasa da, okuyan sayısı konusunda sıkıntımız olduğunu sanmıyorum. Kişisel deneyimlerimden, forumdaki yazıların çoğumuzun tanımadığı, bilmediği insanlar tarafından didik didik edildiğini, satır aralarının bile okunduğunu biliyorum.

Daha geçenlerde, forumdaki yazılarımdan birisinden bir alıntı yaparak, anneme saygılarını ileten bir mail almıştım. Söz konusu maili atan "lurker," şurdaki yazımın son cümlesinden alıntı yaparak
Belki bundan bir sene sonra, bu konuya "hevesli" olarak değil, biraz "deneyimli" olarak daha ayrıntılı yaklaşabiliriz, kim bilir!


valideye derin saygılarını iletiyor ve babamla aramdaki kan bağını analiz ediyor!

Ben o yazıyla, babamla aramdaki ilişki arasında bir bağlantı kuramasam da, belli ki var da ben farkında değilim, ya da anlayacak kadar akıllı değilim.

Başka örneklerim de var. Satır aralarından kendilerine pay çıkaran, özel mesajlar arayan insanlar da var. "Ben yazmam, oraya yazmak delilik. Orada öyle ortada olmak akıllı işi değil. Ama yazanları da taktir ediyorum" diyenler de. (Evet, bu doğrudan bir gönderme, ama isim yok. Bir tutumun kamusal alanda eleştirisi var. Onun için, lütfen niye beni yazdınız, demeyiniz!).

Kendi adıma, kendimizi yazılı kültür bağlamında daha yolun başında görüyorum. Daha almamız gereken çok yol var. Yine de,

Şimdi böyle şeyler de olabiliyorken, gel de yaz! Evet, yazan insanlar bunlara rağmen yazıyor. Kendisiyle savaşarak, kendi hissettiği "ne için, kimin için" türünden anlamsızlık duygularıyla boğuşarak, Goethe'nin bir sözünü içinden tekrarlayarak yazıyor:

Whoe'er aspires unweariedly
Is not beyond redeeming
(Faust)
Collapse


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 08:08
Member
English to Turkish
+ ...
İstatistiğe devam Dec 21, 2005

dedim diye, yukarıdaki ilk mesajımda kabaca ayırdığım üç konudan bir tanesine çakılı kaldım sanmayın. Aslında ikincisine geçtim. Bir üye olarak forumda beni itme potansiyeli taşıyan tutumlara. Yani ben foruma gelmeseydim neden gelmezdim? sorusunun cevabına:



Beni en çok rahatsız eden tutum kronik negatiflik. Şimdi sakın bu konu başlığını kronik negatifliğin bir uzantısı olarak gördüğümü sanmayın. (Sadece bir sporadik akut atak olduğ
... See more
dedim diye, yukarıdaki ilk mesajımda kabaca ayırdığım üç konudan bir tanesine çakılı kaldım sanmayın. Aslında ikincisine geçtim. Bir üye olarak forumda beni itme potansiyeli taşıyan tutumlara. Yani ben foruma gelmeseydim neden gelmezdim? sorusunun cevabına:



Beni en çok rahatsız eden tutum kronik negatiflik. Şimdi sakın bu konu başlığını kronik negatifliğin bir uzantısı olarak gördüğümü sanmayın. (Sadece bir sporadik akut atak olduğunun farkındayım ) Ben, genel bir özelliğimizden bahsediyorum.

****************************************************************

Bir Proz Directory araması:
İngilizce'den Türkçe'ye çeviri yapan[1], anadili Türkçe olan[2], profilindeki uzmanlık alanları arasında Other[3] bulunan üyeler.

[1] Dil menüsünde "Any" diye bir seçenek yok maalesef. İngilizce en yaygın kaynak dilimiz, üstelik birinci kaynak dili başka olanların önemli bir kısmı İngilizce'den de çeviri yapıyor. Dolayısıyla en sağlıklı sonuç bu kaynak dilden alınabilir.

[2] Türkçeyi anadil yapmayınca muazzam bir fark çıkıyor (1.000 küsur). Proz'da Türkçeyi yabancı dil olarak bilen 1.000 kişi olduğunu pek sanmıyorum. Öyleyse bunlar, kafadan bütün dilleri seçmiş olan ajanslar. Zaten Türkçeden yabancı dil olarak çeviri yapan aktif üyelerin sayısı 10-15'i geçmez herhalde.

[3] Hiç alan seçmeden arama yapamıyorum, büyük çoğunluk nasıl olsa Other'ı işaretlemiştir diye onu seçtim.

Sonuç: 414 kişi



Unutulmuş, terk edilmiş ve blok konmuş olan profilleri hesaba katın. Ayrıca forumda veya sitenin başka bir yerinde hiçbir zaman aktif olmamış ve olmayacak kişiler de var; hatta her sene platin üyeliğini yenileyen ve Jobs dışında hiçbir site alanıyla ilgilenmeyenler var.

Tamam, istatistik açılımımı ciddiye almadınız ama, ben de size şunu sormak zorundayım: Türkçe çevirmeni olan çok sayıda, binlerce vb üye olduğunu nereden çıkarıyorsunuz?

Bu arada, son bir ay içinde (20 Kasım-20 Aralık) foruma mesaj yazan "unique" üye sayısı 21 (GlossPost mesajlarını katmadım). Yukarıdaki rakamı, ilgili bias faktörlerine göre düzenleyerek, bu 21 kişiyi yüzdeye tercüme edin işte.

*****************************************************************

Şimdi önce şunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum: Ben ne iyimser bir tablo yaratma peşindeyim, ne de beterin beteri var, halimize şükredelim, diyorum. Ayrıca henüz moderatörüm diye statüko temsilcisi havasına kendimi kaptırıp, hayır efendim, hiçbir sorun yoktur, bozgunculuk yapmayın falan diyor da değilim. Ben bir şey de demiyorum zaten. Rakamları verdim sadece - çok büyük bir bias payı bırakarak. O payı, "Türkçe foruma katılım düşüktür" argümanı lehine sonuna kadar sündürerek bir yüzde oluşturun. Varacağınız sonuç, aktif üyeler arasında Türkçe foruma katılım oranının düşük olmadığı olacaktır. Ama tabii kabul edilebilir bir oran tanımlamak gerekebilir de önce. Ben, %75 falan gibi bir oranın gerçekçi olmadığını, hiçbir dil topluluğunda da görülmediğini söyleyeceğim.

*****************************************************************


Kronik negatiflik olarak tanımladığım, bu konu başlığında dile getirilenler değil zaten. Böyle bir konu açılmasından da çok memnunum, en azından küçükken matematik çalışarak zaman kaybetmemekle ne iyi bir iş yaptığımı bir kez daha görmüş oldum. (Yani, hesap yapmaktan bu kadar çok sıkılmasaydım, size daha sağlıklı bir rakam verirdim.) Yalnız hep olmayanların, zaten olamayacak olanların, bizde! böyle olup da, elde! şöyle olanların konuşulması, bizde! biz! biz adam olmaz! cart curt muhabbeti ve atmosferi benim canımı sıkıyor gerçekten. Şu bizi, başka her şeyden çok farklı, çok özel, bilhassa da sonsuza kadar olmama, oldurmama, olmazlama ayrıcalığına sahip, nev-i şu meşhur bünyesine münhasır ve "biz böyleyiz" mottosuyla yaşayıp giden ayrı bir canlı türü olarak tanımlamaya ne zaman başladığımızı bilmiyorum. Belki bir yarımada halkı olmamızdandır. Tabii, insanın üç tarafını balıklar çevirmişse, "biz bize benzeriz" der haklı olarak. Mete İnselel'in halefi olan saygıdeğer hayranım Cabbar Bey'den, yarın bana kendi ismini vermiş olduğu yeni domaini oro..[dot]com'dan göndereceği mailinde bu sözlerime dikkat çekerek, Türk milletinin büyüklüğünü hatırlatmasını bekliyorum. Yalnız IP no. ve session ID'sini değiştirsin lütfen, Sayın Erhan Muharrem Üçgün'ün domaini kutay[dot]com ile aynı IP ve session'ı kullanması biraz ayıp oluyor.

Ne diyordum, hah! mesleki bir konu açıldığında, o konunun neden bizde! olamayacağına dair bir tufanla karşılaşmak beni uzaklaştıran bir faktör. Bir sofraya oturduğunuzu düşünün. Karşınızdaki alttan bir tekme savurarak, "Tavukta Salmonella var" diyor. Ete uzanıyorsunuz, yandakinden bir dirsek geliyor: "Kolesterolünü yükseltir". Öbür taraftaki, pilavın kurtlu olduğunu, zaten bizim daha sofraya kurtsuz pilav getirecek seviyeye gelmediğimizi söylüyor. Bir başkası fasulyeden daha hiç yemedim ama kesin kılçıklıdır diyor, daha başkası domateste asit zoptirik vardır diyor. İştahınız kalır mı? Aslında bu bile iyimser manzara, çünkü durum daha çok, bir masanın başında, daha sandalyeleri bile çekemeden ayakta dikilip, o masaya niye oturulamayacağını hep aynı laflarla birbirine anlatmaya çalışan insanlar şeklinde. Biri de oradan diyor ki, aramızda ellerini yıkamadan sofraya gelenler var, ama şimdi isim vermek istemiyorum!

Neyse, özetleyecek olursam, benim şikâyetim nicelikten çok nitelikle ilgili. Refleks haline gelmiş olan bu negatiflik beni zaman zaman itiyor. Şimdi bir kendi açtığım konu başlığı, bir de ilgimi çeken bir başka konu başlığındaki ani negatiflik tufanının etkisinden kurtulunca daha pozitif şeyler yazmak istiyorum ben de. Ama asıl diyeceğim şu ki, mesele foruma yeni üye çekmek, nicelik artırmak değil, forumun bu niteliğini değiştirmek.

Yani ben böyle görüyorum...

***************************************************************



[Edited at 2005-12-22 20:34]
Collapse


 
serdar_000
serdar_000
Local time: 09:08
English to Turkish
+ ...
Artık yeni birşeyler söylemek lazım (mı)? Dec 21, 2005

Geçmişte kalanları, geçmişte bırakıp yola devam etsek olmaz mı? Kendi hesabıma ben, geçmişte bu sitenin Türkçe forumlarında ve sair yerlerinde yaşanan tatsızlıklardan, ancak sizlerin "dokundurmaları" ve "göndermeleri" sayesinde haberdar oldum ve daha sonra bir kısım bilgi edindim. Daha da ayrıntısını öğrenmek istemiyorum.

Kendi adıma, başkalarının söylediklerine eklemek istediğim bir husus var ise, foruma yazmayı tercih ederim (ki şu ana kadar böy
... See more
Geçmişte kalanları, geçmişte bırakıp yola devam etsek olmaz mı? Kendi hesabıma ben, geçmişte bu sitenin Türkçe forumlarında ve sair yerlerinde yaşanan tatsızlıklardan, ancak sizlerin "dokundurmaları" ve "göndermeleri" sayesinde haberdar oldum ve daha sonra bir kısım bilgi edindim. Daha da ayrıntısını öğrenmek istemiyorum.

Kendi adıma, başkalarının söylediklerine eklemek istediğim bir husus var ise, foruma yazmayı tercih ederim (ki şu ana kadar böyle bir örnek olmamış); forum katılımcılarının yazdıklarını okumak çoğu zaman benim için "yeterli". Zaten, iş yoğunluğum arasında sayfalar dolusu forum sohbetlerini okumaya vaktim ve isteğim olacağını da zannetmiyorum (İstisnalar kaideyi bozar, ancak o da sık rastlanmıyor işte).

Acaba, İnternette rastgeldiğimiz diğer forumların aksine, buradaki üyelerin pek çoğunun kimliklerinin "anonim" olmaması, forum katılımlarında arzu edilen nitelik ve niceliğin sağlanamasına bir etken midir? Bilemiyorum, ama merak ediyorum. Bir diğer ifadeyle, kimlikleri açık olmasa, üyeler kendilerini daha sık ve daha açık mı ifade ederlerdi? (Üyelere sataşan, o malum şahıs veya şahıslar hariç elbette; o veya onlar bunu zaten yapıyorlarmış, duyduk).

Neyse, başınızı ağrıtmayayım; insanlar arası iletişim her yerde sorunlu, burada olmamasını beklemek hayal olur zaten. Ben hepimize, akıllı uslu, keyifli sohbetler diliyorum. Esen kalın.
Collapse


 


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

Türk ProZ topluluğu


Translation news in Türkiye





Protemos translation business management system
Create your account in minutes, and start working! 3-month trial for agencies, and free for freelancers!

The system lets you keep client/vendor database, with contacts and rates, manage projects and assign jobs to vendors, issue invoices, track payments, store and manage project files, generate business reports on turnover profit per client/manager etc.

More info »
Trados Studio 2022 Freelance
The leading translation software used by over 270,000 translators.

Designed with your feedback in mind, Trados Studio 2022 delivers an unrivalled, powerful desktop and cloud solution, empowering you to work in the most efficient and cost-effective way.

More info »