Pages in topic: < [1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13] > | eşşek arısı, inciler Thread poster: murat Karahan
| Özden Arıkan Germany Local time: 19:08 Member English to Turkish + ...
Haluk Bey, Ben anlayamadım yalnız meramınızı. Siz bunun İngilizcesi'ne mi dikkat çekmek istemiştiniz, Türkçesi'ne mi? Asıl nedenin, iş yeri sahibinin iş üzerinde kendi elinin olmaması, bununla birlikte ürün ve hizmette kalitenin düşmesi ve bu yüzden insanların o iş yerini tercih etmediği gelir. Acaba biz bu arkadaşlara, siteleri için, bu verdikleri "daily life" örneğinin ruhunu da özetleyen, şöyle bir İngiliççe slogan önersek, beğenirler mi? The sergeants who don't know their business, turn around and grasp their pedestals. | | | Haluk Levent Aka (X) Local time: 20:08 Japanese to Turkish + ...
Xola wrote: Haluk Bey, Ben anlayamadım yalnız meramınızı. Siz bunun İngilizcesi'ne mi dikkat çekmek istemiştiniz, Türkçesi'ne mi? Her ikisine de dikkat çekmek istedim. Ben Türkçe'sini okurken gülmekten sandalyeden düşüyordum. Sonra merakla İngilizce'sien baktım; bakmaz olaymışım ... The sergeants who don't know their business, turn around and grasp their pedestals.
Daha iyi ifade edilemezdi | | | Serkan Doğan Türkiye Local time: 20:08 Turkish to English + ... Buyur bir de buradan yak (Odtü'lüler göreve..).. | Nov 30, 2004 |
Amerika'dan bir izleyicimiz e-mail göndermiş, Middle East Technical University'den..." => Murat Kosova (muhtemelen ODTÜ'yü Amerikan üniversitesi sanıyor) | |
|
|
Serkan Doğan Türkiye Local time: 20:08 Turkish to English + ...
"Çatal Kaldırıcısı Sürücüsü..." => Cnbc-e de "Significant Others" adlı dizide "forklift driver"ın muhteşem çevirisi | | |
Pink Floyd'un şarkı sözlerini içeren Türkçe kitapta çeviri: Hendrix'in afrosuna gönderme yapan "I've got my Hendrix perm" olmuş "Hendrix iznim var." Ha perma ha permi... | | | Serkan Doğan Türkiye Local time: 20:08 Turkish to English + ...
Saba Tümer: Welcome to our studio!.. Uzakdoğulu Yoga Hocası Kadın: Türkçe biliyorum... Saba Tümer: (toparlamaya çalışır) Eee biz de alıştık İngilizce konuşmaya, hep yabancı konuk aldığımız için... | | | Haluk Levent Aka (X) Local time: 20:08 Japanese to Turkish + ...
03 Aralık 2004 OC'den (CNBCE): mushroom croissants = mantarlı hilaller Ayrıca, 127 sayfa düzeltmenin tam ortasındaken şunları da forumun ortasına kusmak istiyorum: "please note that ..." "lütfen not ediniz" ya da "... kaydediniz" şeklinde çevrilmez; "buton tıklanmaz", "butona tıklanır"; "to add extra columns" "ek sütunlar eklemek" diye çevrilmemelidir; büroya teslim edilen tercümesi bitmiş met... See more 03 Aralık 2004 OC'den (CNBCE): mushroom croissants = mantarlı hilaller Ayrıca, 127 sayfa düzeltmenin tam ortasındaken şunları da forumun ortasına kusmak istiyorum: "please note that ..." "lütfen not ediniz" ya da "... kaydediniz" şeklinde çevrilmez; "buton tıklanmaz", "butona tıklanır"; "to add extra columns" "ek sütunlar eklemek" diye çevrilmemelidir; büroya teslim edilen tercümesi bitmiş metinde çevrilmemiş kelime bırakılacaksa bu büyük bir hicap duyularak (utançtan yerin dibine girip oradan telefon etmek suretiyle) büroya bildirilmelidir. Türkçemizde "scroll bar", "arrow head", "radio button" gibi söz öbekleri yoktur; icat da edilmemelidir. Bunların anlamını bilmeyen arkadaşlarımız için her boy halat mevcuttur; ötenazinize de saygımız var. ▲ Collapse | |
|
|
Serkan Doğan Türkiye Local time: 20:08 Turkish to English + ...
-Edişe Gel- "Evet, gerçekten çok survive etmiş..." => "Sen Olsaydın" adlı programda bir konuk (izletilen olaya yorumu) Not: Survive (İngilizce): Hayatta kalmak, yaşamayı sürdürmek... | | | Amerika Birleşik Devletleri Binası | Dec 5, 2004 |
Ne ola ki??? ATV "Kaçakların Peşinde" adlı filmde bir muhabir "Amerika Birleşik Devletleri Binasının önünde duruyorum" diyerek canlı yayın yapıyor. UN Mission diye de altyazı var.... Açıklamaya gerek var mı???? | | | Vatandaş çözümü... | Dec 5, 2004 |
Guzel ornekler vermis aslinda Azra Obali... Ama asagidaki paragraftaki ilk kelime birden fazla tekrar etmis yazi icerisinde. Simdi birisi Turkce hakkinda yazarken Anadolu Barbarlarinin dili diyerek yazsa benim tuylerim diken diken olur. Bu yuzden samimiyetine inaniyorum. Aslinda Azra Obali arkadasimiz da benimle ayni dusunuyor diye husn-u zan edeyim. Dolayisiyla o kelimeyi kullanmamayi tavsiye ediyorum. Hem bak EU ya uye bile olacagiz.... Butun bu vatandas cozumleri belki de bir mar... See more Guzel ornekler vermis aslinda Azra Obali... Ama asagidaki paragraftaki ilk kelime birden fazla tekrar etmis yazi icerisinde. Simdi birisi Turkce hakkinda yazarken Anadolu Barbarlarinin dili diyerek yazsa benim tuylerim diken diken olur. Bu yuzden samimiyetine inaniyorum. Aslinda Azra Obali arkadasimiz da benimle ayni dusunuyor diye husn-u zan edeyim. Dolayisiyla o kelimeyi kullanmamayi tavsiye ediyorum. Hem bak EU ya uye bile olacagiz.... Butun bu vatandas cozumleri belki de bir marketing stratejisi. Cogu yabanci turist bu yazilarin onunde oturup, "primitive" yazilarin golgesinde karnini doyuruyor... ABD de ana yollardan ayrilip, kucuk sehir ve kasabalarin yollarina duserseniz, Turkcedeki bu guldugunuz orneklere orada bile rastladiginizi goreceksiniz. Mesire yerlerinde, milli parklarda "Park/Picknik hours: Sun rise to sun set" benim cok acayip gelmisti. Pek cok yerde saatler yazmiyordu. Tas devrindeyiz ya... Ecnebi ozentisi aslinda modernizmin bugunlerde uygulanis sekli veya yansimasi. Kacimiz kozmetik krem yerine badem yagi kullaniyoruz? Kacimiz sampuan yerine defne sabunu kullaniriz? [quote]Azra Obalı (Akifgil) wrote: Gavur lisanlarında "komik sapmalar" tatil yörelerinde diz boyu. Tüm dükkan tabelalarının niçin İngilizce olması gerektiğini anlamak mümkün değil. Yabancılara, ancak yabancıları tanımayanlar özenebilir. Bu yüzden, "ecnebi" özentisinin önü alınamıyor bir türlü. Özenti, doğru dürüst yapılsa, gene iyi. Özentiye soyunurken, yani kaş yapayım derken, nasıl göz çıkarıldığına bir "göz" atalım mı, ne dersiniz? Marmaris'deki abukluklara birkaç örnek vereyim de, dudağınız uçuklasın.
[Subject edited by staff or moderator 2005-01-11 05:17] ▲ Collapse | |
|
|
Serkan Doğan Türkiye Local time: 20:08 Turkish to English + ...
Acele ise seytan karisir : Urinate quickly, satan mixes. Adam katila katila gülüyordu : The man was laughing joining by joining. Astigi astik kestigi kestik bir adamdir :He is ahis-hung-is-we-hung-his-cut-is-we-cut man. Can bogazdan gelir : John comes from Bosphorus. Dik dik ne bakiyorsun öyle : What are you looking perpendicular perpendicular like that. Egri oturalim, dogru konusalim : Let's sit italic,let's talk correct. Ekmek elden, su gölden : Br... See more Acele ise seytan karisir : Urinate quickly, satan mixes. Adam katila katila gülüyordu : The man was laughing joining by joining. Astigi astik kestigi kestik bir adamdir :He is ahis-hung-is-we-hung-his-cut-is-we-cut man. Can bogazdan gelir : John comes from Bosphorus. Dik dik ne bakiyorsun öyle : What are you looking perpendicular perpendicular like that. Egri oturalim, dogru konusalim : Let's sit italic,let's talk correct. Ekmek elden, su gölden : Bread from hand, water from lake. Nallari dikti : He errected the horse-shoes. O güzelim vazo tuzla buz oldu : That my beautiful vase became ice with salt. Onun elinden az cekmedik : We didn't pull little from his hand. Gözün mosmor olmus : Your eye has become puspurple. Onun gözlemelerine doyum olmaz : There is no saturation to her observations. Senden adam olmaz : Man doesn't become from you. Siraya gir : Enter the desk. Usta ordan bi pilav üstü kuru versene : Master, give a dry on top of rice from there. ▲ Collapse | | | Haluk Levent Aka (X) Local time: 20:08 Japanese to Turkish + ...
Serkan Dogan wrote: Acele ise seytan karisir : Urinate quickly, satan mixes. Adam katila katila gülüyordu : The man was laughing joining by joining. Astigi astik kestigi kestik bir adamdir :He is ahis-hung-is-we-hung-his-cut-is-we-cut man. Can bogazdan gelir : John comes from Bosphorus. Dik dik ne bakiyorsun öyle : What are you looking perpendicular perpendicular like that. Egri oturalim, dogru konusalim : Let's sit italic,let's talk correct. Ekmek elden, su gölden : Bread from hand, water from lake. Nallari dikti : He errected the horse-shoes. O güzelim vazo tuzla buz oldu : That my beautiful vase became ice with salt. Onun elinden az cekmedik : We didn't pull little from his hand. Gözün mosmor olmus : Your eye has become puspurple. Onun gözlemelerine doyum olmaz : There is no saturation to her observations. Senden adam olmaz : Man doesn't become from you. Siraya gir : Enter the desk. Usta ordan bi pilav üstü kuru versene : Master, give a dry on top of rice from there. Bir de "master, do something burning turning in the middle" var tabi... Hadi bunlar şaka; peki şunlar: Accounts Payable - Ödenecek Hesaplar Accounts Receivable - Tahsil Edilecek Hesaplar Bunlar da beş senedir tercüme yapan bir ablamın metnini düzeltirken karşılaştığım dumur malzemesidir... | | | Pages in topic: < [1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13] > | To report site rules violations or get help, contact a site moderator: You can also contact site staff by submitting a support request » eşşek arısı, inciler No recent translation news about Türkiye. |
TM-Town | Manage your TMs and Terms ... and boost your translation business
Are you ready for something fresh in the industry? TM-Town is a unique new site for you -- the freelance translator -- to store, manage and share translation memories (TMs) and glossaries...and potentially meet new clients on the basis of your prior work.
More info » |
| Anycount & Translation Office 3000 | Translation Office 3000
Translation Office 3000 is an advanced accounting tool for freelance translators and small agencies. TO3000 easily and seamlessly integrates with the business life of professional freelance translators.
More info » |
|
| | | | X Sign in to your ProZ.com account... | | | | | |