Pages in topic:   [1 2] >
yardım - edmund burke alıntı çevirisi
Thread poster: sevinc altincekic
sevinc altincekic
sevinc altincekic  Identity Verified
Local time: 06:17
English to Turkish
+ ...
Jul 28, 2003

doğrusu nereye yazacağımı bilemedim. bir kudoza girdim bir foruma, neyse sonunda forumda karar kıldım. sorun şu: Edmund Burke'ten bir alıntı:
"Men are qualified for civil liberty, in exact proportion to their disposition to put moral chains upon their own appetites. .. . ***Society cannot exist unless a controlling power upon will and appetite be placed somewhere, and the less of it there is within, the more there must be without.*** It is ordained in the eternal constitution of t
... See more
doğrusu nereye yazacağımı bilemedim. bir kudoza girdim bir foruma, neyse sonunda forumda karar kıldım. sorun şu: Edmund Burke'ten bir alıntı:
"Men are qualified for civil liberty, in exact proportion to their disposition to put moral chains upon their own appetites. .. . ***Society cannot exist unless a controlling power upon will and appetite be placed somewhere, and the less of it there is within, the more there must be without.*** It is ordained in the eternal constitution of things, that men of intemperate minds cannot be free. Their passions forge their fetters."

***'lar arasındaki cümleyi çözümlemem gerek. daha doğrusu son bölümünü. Şöyle yaptım:
***Society cannot exist unless a controlling power upon will and appetite be placed somewhere, and the less of it [controlling power] there is within [this place], the more [controlling power] there must be without [this place].***
Buna göre de Türkçesini "Arzu ve iştahı denetleyici bir güç bir yere yerleştirilmedikçe toplum varolamaz; bu yerin içinde bu güç ne kadar azsa, bu yer olmadığında bu güç o kadar çok olmak zorunda." Ama sanki gene de şu "ne kadar... o kadar" kalıbını oturtamadım gibi.
Anyone taking the challenge?
Collapse


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 05:17
Member
English to Turkish
+ ...
Diyor kiiii! Jul 29, 2003

sevinc altincekic wrote:

doğrusu nereye yazacağımı bilemedim. bir kudoza girdim bir foruma, neyse sonunda forumda karar kıldım. sorun şu: Edmund Burke'ten bir alıntı:
"Men are qualified for civil liberty, in exact proportion to their disposition to put moral chains upon their own appetites. .. . ***Society cannot exist unless a controlling power upon will and appetite be placed somewhere, and the less of it there is within, the more there must be without.*** It is ordained in the eternal constitution of things, that men of intemperate minds cannot be free. Their passions forge their fetters."

***'lar arasındaki cümleyi çözümlemem gerek. daha doğrusu son bölümünü. Şöyle yaptım:
***Society cannot exist unless a controlling power upon will and appetite be placed somewhere, and the less of it [controlling power] there is within [this place], the more [controlling power] there must be without [this place].***
Buna göre de Türkçesini "Arzu ve iştahı denetleyici bir güç bir yere yerleştirilmedikçe toplum varolamaz; bu yerin içinde bu güç ne kadar azsa, bu yer olmadığında bu güç o kadar çok olmak zorunda." Ama sanki gene de şu "ne kadar... o kadar" kalıbını oturtamadım gibi.
Anyone taking the challenge?



"İştah" konusunda sana, "iç/dış" meselesi konusunda Çağlar'a katılmaktayım. "Appetite"ı iştah diye çevirmekten tırsmamak lazım, başka hiçbir kelime o anlamın içini dolduramaz. İştah yaa, hırs, kudret, ihtiras falan, insan zank diye hissediyor neyin ifade edildiğini, full throttle bir şekilde yani (evet Türkçe altyazılı seyrettim, kurduğum cümlelerden belli olmuyor mu? Murat, şu meslektaşlarına bişey söyle!) Tamam, ciddileşecem, pardon, ciddileşeceğim:

Within ve without ile kastettiği, insanın içi ve dışı, "somewhere" dediği de bu (somewhere=either within or without) ki "yer" kelimesini kullanmanı tavsiye etmem: İnsanın içsel kontrol mekanizmaları ne kadar az olursa, ona dışarıdan o kadar çok kontrol, kural vb dayatılması gerekir... diyor, baba. Ki yaşlı insanlar böyle sıkıcı laflar etmeyi severler. Efendim? Burke öleli çok mu olmuş? Olabilir. Ama bu yukarıdakini yaşlılığında yazmıştır mutlaka.

*** içinde yazdığın cümleyi ben şöyle anlıyorum: İnsanın irade ve iştahına gem vuran bir gücün denetimi kurulmadan, toplum var olamaz. Bu denetim ya insanın kendi içinde gerçekleşir, ya dışarıdan gelir: İçsel olanı ne kadar azsa, dışarıdan o kadar fazlasının uygulanması gerekir.

Türkçe ile İngilizce arasındaki muazzam yapısal farklılık, paragrafın altını üstüne getirme, cümle bölme, araya cümle ekleme hakkını verir. Bence bunu yap. Full Throttle çevirmenleri haklarını bilmiyorlardı. Sonuç, kötüydü! (Bu arada Demi Moore'a bayıldım. Moralimi düzeltti, hani bis de yaşlanıyos ya

Daha parlak bir öneri istiyorsan, "must be native speaker" şartını koyarak Kudoz/English>English'te sor derim.

Kolay gelsin


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 05:17
Member
English to Turkish
+ ...
bi dakka Jul 29, 2003

şimdi aklıma bir şey daha geldi, önceki yayınlanana kadar beklersem, onun üzerinde düzelteyim diye, kaçar, dahası ben kaçmış olabilirim vb...

will & appetite meselesi: "irade" deyince bir şeyi yapma gücü ve kararlılığı gibi anlaşılabiliyor bazen, yanında appetite olmasaydı yine iradeyi önerirdim ama, burada şöyle bir durum olabilir mi acaba? willwill & appetite meselesi: "irade" deyince bir şeyi yapma gücü ve kararlılığı gibi anlaşılabiliyor bazen, yanında appetite olmasaydı yine iradeyi önerirdim ama, burada şöyle bir durum olabilir mi acaba? will bir şeye duyulan istek, appetite bu isteğin ölçüsü. dolayısıyla istek ve iştah diye çevirmek bu anlamı daha iyi verebilir.
Collapse


 
sevinc altincekic
sevinc altincekic  Identity Verified
Local time: 06:17
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
will = arzu Jul 30, 2003

çeviriyi okuma aşamasındayım ve "will"i önce irade diye ben çevirmişim, ama kitap artık bittikten sonra "irade" olmadığı, daha güçlü bir şey olması gerektiği ortaya çıktı. "istek" de yeterince güçlü değil, karşı konulamaz, insanın içini yiyen bir şey olmalıydı. neredeyse "şehvet" diyeceğim ama o kadar da güçlü değil:)


Xola wrote:

şimdi aklıma bir şey daha geldi, önceki yayınlanana kadar beklersem, onun üzerinde düzelteyim diye, kaçar, dahası ben kaçmış olabilirim vb...

will & appetite meselesi: "irade" deyince bir şeyi yapma gücü ve kararlılığı gibi anlaşılabiliyor bazen, yanında appetite olmasaydı yine iradeyi önerirdim ama, burada şöyle bir durum olabilir mi acaba? will bir şeye duyulan istek, appetite bu isteğin ölçüsü. dolayısıyla istek ve iştah diye çevirmek bu anlamı daha iyi verebilir.


 
sevinc altincekic
sevinc altincekic  Identity Verified
Local time: 06:17
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
thanks Jul 30, 2003

Xola wrote:
Within ve without ile kastettiği, insanın içi ve dışı, \"somewhere\" dediği de bu (somewhere=either within or without) ki \"yer\" kelimesini kullanmanı tavsiye etmem: İnsanın içsel kontrol mekanizmaları ne kadar az olursa, ona dışarıdan o kadar çok kontrol, kural vb dayatılması gerekir... diyor, baba. Ki yaşlı insanlar böyle sıkıcı laflar etmeyi severler. Efendim? Burke öleli çok mu olmuş? Olabilir. Ama bu yukarıdakini yaşlılığında yazmıştır mutlaka.

*** içinde yazdığın cümleyi ben şöyle anlıyorum: İnsanın irade ve iştahına gem vuran bir gücün denetimi kurulmadan, toplum var olamaz. Bu denetim ya insanın kendi içinde gerçekleşir, ya dışarıdan gelir: İçsel olanı ne kadar azsa, dışarıdan o kadar fazlasının uygulanması gerekir.

Türkçe ile İngilizce arasındaki muazzam yapısal farklılık, paragrafın altını üstüne getirme, cümle bölme, araya cümle ekleme hakkını verir. Bence bunu yap. Full Throttle çevirmenleri haklarını bilmiyorlardı. Sonuç, kötüydü! (Bu arada Demi Moore\'a bayıldım. Moralimi düzeltti, hani bis de yaşlanıyos ya

Daha parlak bir öneri istiyorsan, \"must be native speaker\" şartını koyarak Kudoz/English>English\'te sor derim.

Kolay gelsin


thank you. sana da çağlar:) bu iç dış meselesi olayı zınk diye aydınlattı. ben haklarımı biliyorum ama önce bir anlamam lazım:))


 
murat Karahan
murat Karahan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 06:17
English to Turkish
+ ...
Voll Trottel Jul 30, 2003

Nerede izledin, hangi formatta izledin? Valla öyle filme öyle çeviri. Almanca adı Voll Trottel miydi yoksa)
Film çevirisi piyasası da öteki piyasalardan pek farklı değil, inci kumsalı anlayacağın.


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 05:17
Member
English to Turkish
+ ...
Charlie's Angels. Part II. Full Throttle. Jul 30, 2003

murat karahan wrote:

Nerede izledin, hangi formatta izledin? Valla öyle filme öyle çeviri. Almanca adı Voll Trottel miydi yoksa)
Film çevirisi piyasası da öteki piyasalardan pek farklı değil, inci kumsalı anlayacağın.


DVD'den izledim yahu, merak edilecek bir şey yok, ama Türkiye'den gelme bir DVD'ydi. Burdakiler çevirmiş olsa zaten onların mazereti var


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 05:17
Member
English to Turkish
+ ...
Ah nerde! Jul 30, 2003

murat karahan wrote:

Nerede izledin, hangi formatta izledin? Valla öyle filme öyle çeviri. Almanca adı Voll Trottel miydi yoksa)
Film çevirisi piyasası da öteki piyasalardan pek farklı değil, inci kumsalı anlayacağın.


Sinemalarda da oynuyor tabii şimdi. Keşke adını Voll Trottel yapsalarmış. Hiç değilse "Ful Srotıl" sesleriyle mağdur olmazdı biçare kulaklarım


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 05:17
Member
English to Turkish
+ ...
ay çok yazdım, Jul 30, 2003

sevinc altincekic wrote:

çeviriyi okuma aşamasındayım ve "will"i önce irade diye ben çevirmişim, ama kitap artık bittikten sonra "irade" olmadığı, daha güçlü bir şey olması gerektiği ortaya çıktı. "istek" de yeterince güçlü değil, karşı konulamaz, insanın içini yiyen bir şey olmalıydı. neredeyse "şehvet" diyeceğim ama o kadar da güçlü değil:)


Xola wrote:

şimdi aklıma bir şey daha geldi, önceki yayınlanana kadar beklersem, onun üzerinde düzelteyim diye, kaçar, dahası ben kaçmış olabilirim vb...

will & appetite meselesi: "irade" deyince bir şeyi yapma gücü ve kararlılığı gibi anlaşılabiliyor bazen, yanında appetite olmasaydı yine iradeyi önerirdim ama, burada şöyle bir durum olabilir mi acaba? will bir şeye duyulan istek, appetite bu isteğin ölçüsü. dolayısıyla istek ve iştah diye çevirmek bu anlamı daha iyi verebilir.


hep teker teker aklıma geldi, valla bu son, bi daa bişey demiycem bu iplikte.

haklısın, bence de arzu ile iştah yan yana daha güzel duruyor.


 
murat Karahan
murat Karahan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 06:17
English to Turkish
+ ...
İyi de... Jul 31, 2003

Onu ben çevirdim, n'olcak şimdi? Şaka bir yana, o DVD'ler korsan, buradaki amcalar biraz abarttı korsan piyasasını. Henüz Çarli'nin Keleklerinin legal DVD'si yok ortada. MTA'lardan (Müneccim Translator Anonymous) birisi çeviriyordur fakat bazıları gerçekten çok yaratıcı arkadaşlar, kullandıkları çeviri yöntemi de UUE (uydur uydur ebegümeci). Özhakikki Matrix'de isimleri görecektiniz, Nyo, Neyo, Trinidad... Bir de filmin son repliği, "Şimdi bu telefonu açtığımda yep... See more
Onu ben çevirdim, n'olcak şimdi? Şaka bir yana, o DVD'ler korsan, buradaki amcalar biraz abarttı korsan piyasasını. Henüz Çarli'nin Keleklerinin legal DVD'si yok ortada. MTA'lardan (Müneccim Translator Anonymous) birisi çeviriyordur fakat bazıları gerçekten çok yaratıcı arkadaşlar, kullandıkları çeviri yöntemi de UUE (uydur uydur ebegümeci). Özhakikki Matrix'de isimleri görecektiniz, Nyo, Neyo, Trinidad... Bir de filmin son repliği, "Şimdi bu telefonu açtığımda yepyeni bir dünya doğacak" falan diye çevrilmiş ve yazı ekrandayken lank diye telefonu kapatıyor. Televizyonlardaki dublaj çevirilerinin de pek farklı olduğu söylenemez.

Xola wrote:

murat karahan wrote:

Nerede izledin, hangi formatta izledin? Valla öyle filme öyle çeviri. Almanca adı Voll Trottel miydi yoksa)
Film çevirisi piyasası da öteki piyasalardan pek farklı değil, inci kumsalı anlayacağın.


DVD'den izledim yahu, merak edilecek bir şey yok, ama Türkiye'den gelme bir DVD'ydi. Burdakiler çevirmiş olsa zaten onların mazereti var
Collapse


 
sevinc altincekic
sevinc altincekic  Identity Verified
Local time: 06:17
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
irade-istek-arzu Jul 31, 2003

Bu arada Edmund Burke umarım mezarında dönmüyordur, hani adam gerçekten de irade demek istemişse:)) ah biz çevirmenler ahhhh!!!

Xola wrote:

sevinc altincekic wrote:

çeviriyi okuma aşamasındayım ve "will"i önce irade diye ben çevirmişim, ama kitap artık bittikten sonra "irade" olmadığı, daha güçlü bir şey olması gerektiği ortaya çıktı. "istek" de yeterince güçlü değil, karşı konulamaz, insanın içini yiyen bir şey olmalıydı. neredeyse "şehvet" diyeceğim ama o kadar da güçlü değil:)


Xola wrote:

şimdi aklıma bir şey daha geldi, önceki yayınlanana kadar beklersem, onun üzerinde düzelteyim diye, kaçar, dahası ben kaçmış olabilirim vb...

will & appetite meselesi: "irade" deyince bir şeyi yapma gücü ve kararlılığı gibi anlaşılabiliyor bazen, yanında appetite olmasaydı yine iradeyi önerirdim ama, burada şöyle bir durum olabilir mi acaba? will bir şeye duyulan istek, appetite bu isteğin ölçüsü. dolayısıyla istek ve iştah diye çevirmek bu anlamı daha iyi verebilir.


hep teker teker aklıma geldi, valla bu son, bi daa bişey demiycem bu iplikte.

haklısın, bence de arzu ile iştah yan yana daha güzel duruyor.


 
sevinc altincekic
sevinc altincekic  Identity Verified
Local time: 06:17
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
korsan DVD!!! Jul 31, 2003

vay be alamanya'da bile korsan varmış!!!!!

murat karahan wrote:

Onu ben çevirdim, n'olcak şimdi? Şaka bir yana, o DVD'ler korsan, buradaki amcalar biraz abarttı korsan piyasasını. Henüz Çarli'nin Keleklerinin legal DVD'si yok ortada. MTA'lardan (Müneccim Translator Anonymous) birisi çeviriyordur fakat bazıları gerçekten çok yaratıcı arkadaşlar, kullandıkları çeviri yöntemi de UUE (uydur uydur ebegümeci). Özhakikki Matrix'de isimleri görecektiniz, Nyo, Neyo, Trinidad... Bir de filmin son repliği, "Şimdi bu telefonu açtığımda yepyeni bir dünya doğacak" falan diye çevrilmiş ve yazı ekrandayken lank diye telefonu kapatıyor. Televizyonlardaki dublaj çevirilerinin de pek farklı olduğu söylenemez.

Xola wrote:

murat karahan wrote:

Nerede izledin, hangi formatta izledin? Valla öyle filme öyle çeviri. Almanca adı Voll Trottel miydi yoksa)
Film çevirisi piyasası da öteki piyasalardan pek farklı değil, inci kumsalı anlayacağın.


DVD'den izledim yahu, merak edilecek bir şey yok, ama Türkiye'den gelme bir DVD'ydi. Burdakiler çevirmiş olsa zaten onların mazereti var


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 05:17
Member
English to Turkish
+ ...
maksat şurda üç laf edelim, Jul 31, 2003

yoksa korsan DVD'den güzel türkçemize katkı beklediğim yoktu canım. korsan olduğunun farkındayım. çevirmenin elinde metin de yokmuş belli. diyalogları pür dikkat dinlerken suratının aldığı şekilleri tahmin edebiliyorum. anlayamamış bir sürüsünü, gariban. mesela demi moore'un oynadığı karakterin adı sanıyorum madison lee olacak, ama altyazıda medicine lee diye geçiyor charlie'nin intikamcı meleğini k... See more
yoksa korsan DVD'den güzel türkçemize katkı beklediğim yoktu canım. korsan olduğunun farkındayım. çevirmenin elinde metin de yokmuş belli. diyalogları pür dikkat dinlerken suratının aldığı şekilleri tahmin edebiliyorum. anlayamamış bir sürüsünü, gariban. mesela demi moore'un oynadığı karakterin adı sanıyorum madison lee olacak, ama altyazıda medicine lee diye geçiyor charlie'nin intikamcı meleğini kabile büyücüsü yapmışlar sizin anlayacağınız, hehhe. DVD türkiye'den gelmeydi bu arada, sevinççiğim, ama burda da bizimkiler yapıyor galiba korsan. edmund burke de mezarında dönerse dönsün. biz öyle onlar gibi bir will ile yetinmeyiz, araptan alırız, fransızdan alırız, ordan alırız, burdan alırız, bir kavrama beş ayrı dilden beş ayrı kelime kullanırız. yerse! mezara girmeden önce akıl edip bağlam verseydi o da, n'apalım yani, burda yırtınıyoruz bağlam her şeydir, gerisi laf ü güzaftır diye

[Edited at 2003-07-31 19:08]
Collapse


 
wandadorff
wandadorff
Local time: 04:17
Turkish to English
+ ...
"will" ve "inside" Jul 31, 2003

bence "will" bu halde determination to do demek.
"inside" de, ne bir yer ne de bir kisi, fakat inside society demek


 
Pages in topic:   [1 2] >


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

yardım - edmund burke alıntı çevirisi


Translation news in Türkiye





Anycount & Translation Office 3000
Translation Office 3000

Translation Office 3000 is an advanced accounting tool for freelance translators and small agencies. TO3000 easily and seamlessly integrates with the business life of professional freelance translators.

More info »
Protemos translation business management system
Create your account in minutes, and start working! 3-month trial for agencies, and free for freelancers!

The system lets you keep client/vendor database, with contacts and rates, manage projects and assign jobs to vendors, issue invoices, track payments, store and manage project files, generate business reports on turnover profit per client/manager etc.

More info »