https://www.proz.com/forum/turkish/14407-kudoz_sevenler_kavu%3Famas%3Fn_da_s%3Fvenler_kap%3F%3Fa_m%3F_dursun.html

Pages in topic:   [1 2] >
KudoZ: Sevenler kavuşamasın da, sövenler kapışa mı dursun?
Thread poster: Özden Arıkan
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 06:27
Member
English to Turkish
+ ...
Sep 23, 2003

Geçen hafta, pek çoğunuzun farkında olduğu gibi, Claudia adında bir hanım kızımız KudoZ'u romantik mesaj bombardımanına tuttu. Sorulara çeşitli cevaplar önerildi, birbirimize değişik peer grade'ler verdik, çeşitli itişip kakışmalar ve sululuklar oldu galiba, bu arada soruların iyice çoğaldığı bir noktada da bir iki arkadaş hafiften tepki gösterdik, yeter artık ama sabahtan akşama kadar Claudia'nın aşk mektubuyla mı uğraşacağız falan diye.

Sonra
... See more
Geçen hafta, pek çoğunuzun farkında olduğu gibi, Claudia adında bir hanım kızımız KudoZ'u romantik mesaj bombardımanına tuttu. Sorulara çeşitli cevaplar önerildi, birbirimize değişik peer grade'ler verdik, çeşitli itişip kakışmalar ve sululuklar oldu galiba, bu arada soruların iyice çoğaldığı bir noktada da bir iki arkadaş hafiften tepki gösterdik, yeter artık ama sabahtan akşama kadar Claudia'nın aşk mektubuyla mı uğraşacağız falan diye.

Sonra bu hafta, Claudia'nın bütün soruları, İngilizce-Türkçe KudoZ moderatörü Çağlar arkadaşımız tarafından sıkıştırıldı. Soruya girmeye çalışanlar şu mesajla karşılaştılar:

This question was Squashed by:

Çaglar Ozayranci
Reason: Unprofessional; lacks literary/technical merit

Şimdi bu çok önemli bir hadise değil, yani hayat memat meselesi değil, tabii. Ama Sevgili Çağlar arkadaşımızdan, moderatör olarak bir dahaki sıkıştırma öncesinde şu soruları bir aklından geçirmesini rica edeceğim:

1) Yeni gelmiş bir sorunun sıkıştırılmasını anlarım, ama sorunun üzerinden günler geçtikten ve birçok insan cevap verdikten sonra sıkıştırmak ne kadar doğru? Ne olursa olsun, cevap önermiş olan bir sürü insana karşı haksızlık değil mi bu?

2) Proz sistemi, oraya "lacks literary, technical merit" diye bir seçenek koyduğuna göre, "literary & technical merit"in ne olduğuna tek başına karar verme konusunda da moderatöre yetki tanıyor demektir. Ama bu durumda da, moderatörlerin kendi aralarında tartışarak bununla ilgili somut kriterler belirlemesi ve ona göre hareket etmesi gerekmez mi? Claudia sadece İngilizce-Türkçe değil Fransızca-Türkçe dil çiftinde de böyle sorular yolladı ve onlar yerinde duruyor. İngilizce-İngilizce'de böyle soruların sıkıştırıldığını hiç görmedim. Demek ki moderatörlere bir "professional merit criteria coordinator" gerekiyor. Talibim!

3) Çağlar, senin chat sorularına alerjin olduğunu biliyorum. Haklısın da tabii. (Ama bak, bu galiba chat aşkı değildi; sanıyorum Claudia, Kuşadası'na gitmiş turist olarak ve orada bir yağız delikanlıyla tanışmış. Neyse, konuyla ilgili diğer dedikoduları sonra veririm ) Ama "unprofessional" veya "literary/technical merit" fukarası sorular sadece aşk meşk içerikli olanlar değil. Sen ise hep böyle içerikli olanları sıkıştırıyorsun. Sevenlerle alıp veremediğin nedir, hocam? "Wife" ne kadar profesyonel veya teknik/edebi bakımdan ne değer taşıyor, mesela? Veya "bilginize sunarız" ya da "ekteki fatura" - belli işte, sekreter İngilizce iş mektubu yazacak, bize soruyor.

4) Yukarıdaki son noktanın devamı olarak: Zaten KudoZ da sadece çevirmenlerin, yani profesyonellerin birbiriyle yardımlaşmasını amaçlamıyor, dışarıdan kimselerin de profesyonellerden çeviri veya terim yardımı alması için var. O zaman bir moderatör olarak KudoZ'un sadece bir kapalı devre sistem haline getirilmesini önermeyi mi düşünüyorsun yoksa? (Önereceksen ve charter member'ların görüşü alınacaksa, ben şahsen onaylıyorum.)

5) Böyle mesajlar karşısında hepimizin paylaştığı genel küçümseme duygusuna rağmen ben, "ikimiz bir fidanın güller açan dalıyız" falan kabilinden bir ifadenin çevirisi üzerine kafa yormanın da profesyonel olarak gayet iyi ve faydalı bir egzersiz olabileceğine inanıyorum. Aynı cümleler, "ya ben bir roman çeviriyorum da, şu şu cümlelerin içinden çıkamadım, bi zahmet" diye karşımıza gelseydi hepimiz, Çağlar ve ben de dahil olmak üzere, başka türlü bakacaktık. Yani bana kalırsa bunların bal gibi de "professional merit"i var, arkadaş. (Hadi itiraf edeyim, "professional merit"e güzel bir karşılık bulamadım bir türlü, onun için çift tırnak içinde İngilizce yazıp duruyorum )





Hadisenin öbür kısmına gelince, fazla bir söze gerek yok. KudoZ'daki "bazı arkadaşlar"ın tavrından son derece rahatsızım. Bu bazı arkadaşlar da son bir soruda karşılıklı döktüren Adil Sönmez ile Caner kod adlı Erhan Üçgün kardeşimiz. Adil Sönmez'in forumda hiç yazısını görmediğim için yazıları okumadığını da varsayıyor, dolayısıyla bulunmadığı bir ortamda arkasından konuşmamak için görüşlerimi kendime saklıyorum. Erhan Üçgün ise aktif bir forum katılımcısı. Hatta "Bunu yapmasak" başlığıyla kendi açtığı bölümde bakın ne demiş:

"İnsanlar ürküyor,
ben gecenlerde soyledigimde kimse anlamadı, artik insanlar "Turkish-English" sorularını ProZ.com. soramaz hale geldiler.
Neden cunku soru sayısı azaldı, bunun Senay Hanım ile falan da bir ilgisi yok, sadece bazı arkadaşlarımızın aşırı agresivite gostermelerinden kaynaklanan bir durum." [sic]

Lahana turşulu bir yoruma gerek var mı gerçekten burada? Hepimiz yetişkin ve en az ortalama zekâ sahibi insanlar olduğumuza göre buradaki samimiyet düzeyi bellidir. Ben şahsen, "umuma açık" bir ortamda "acıttım mı cicim", "kodum mu oturturum" tarzı laflar duymaktan hoşlanmıyorum. Benim "hoşlanmamam"ın dışında, bu tür bir üsluptan ciddi olarak rahatsız olacak insanlar da bulunabilir pekâlâ, herkesin derisi aynı kalınlıkta değildir ve kimsenin de her ortamda aklına esen her şeyi yapma ve söyleme hakkı olamaz. Moderatörlerin bu tür durumlara müdahale yetkisi bulunduğunu sanıyorum. Bununla ilgili olarak yapmayı düşündükleri bir şey var mı, merak etmekteyim.

Ayrıca soru soran bir insana "sen git patik ör" diye cevap "önermek" de bence küfürleşmekten çok farklı değil. Buna benzer bir şeyi daha önce söylemiştim, Şenay'la ilgili bir tartışmada. (Başka kimse hatırlamıyorsa da Murat'ın hatırlayacağından eminim.) Bu konuda bir sosyolojik araştırma var mı bilmiyorum, ben de araştırma yapmış değilim, sadece yaşantıya bağlı gözlemlerime dayanarak şunu söyleyebilirim: Türk toplumunda insanların sataşma, saldırma, hakaret etme konusunda kendilerini en rahat hissettikleri kesim çocuklar ve teenager'lardır. Onun arkasından da genç ve çocuksuz kadınlar gelir. Benzer saldırıları yapmanın en zor "yediği" (ohhh! rahatladım yaa... ) yaş ve nüfus grubu ise yaşlı erkeklerdir. Birbirimize saldırırken lütfen bunu hatırlayıp kontrol mekanizmalarımızı bir de buna bağlı hakkaniyete göre çalıştıralım. Kimsenin hakaret etme ayrıcalığı, yaşından veya başka özelliklerinden ötürü raporlu sayılma lüksü yok, ama burada kimse şamar oğlanı da değil.

Günlük hayatında kumrucuk gibi kuuu'layan birçok insanın internette nasıl şahin kesildiğini biliyorum. Ama -neydi Sevinç senin şu Edmund Burke çevirisindeki laf- insanlar kendilerini yeterince kontrol edemiyorlarsa, gerekli kontrolü sağlamakla yükümlü arkadaşlarımızın bu konuda düşündükleri önlemler nelerdir, bilmek isterim.

Selamlar & sevgiler,
X





[Edited at 2003-09-23 20:08]
Collapse


 
murat Karahan
murat Karahan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:27
English to Turkish
+ ...
Sataşma var.... :) Sep 23, 2003

Nezih'in daha önce yazdığı gibi, yazılı bir ortamın çeşitli iletişim kanallarından eksik olmasından dolayı bazı yanlış anlamalar mutlaka oluyor. Mutlaka diyorum çünkü işin içine niyet girince, karşı taraf hemen kötü niyetli, eleştiriden nasibini alan da mazlum postunu giyiyor.
Tayfun'un dediği gibi verilen cevaplar değil, sorulan sorular o kişi hakkında daha çok ipucu veriyor. Açıkçası Şenay Hanım'ın (Yoksa Shenay mı demeliyim) computerisation sorusu
... See more
Nezih'in daha önce yazdığı gibi, yazılı bir ortamın çeşitli iletişim kanallarından eksik olmasından dolayı bazı yanlış anlamalar mutlaka oluyor. Mutlaka diyorum çünkü işin içine niyet girince, karşı taraf hemen kötü niyetli, eleştiriden nasibini alan da mazlum postunu giyiyor.
Tayfun'un dediği gibi verilen cevaplar değil, sorulan sorular o kişi hakkında daha çok ipucu veriyor. Açıkçası Şenay Hanım'ın (Yoksa Shenay mı demeliyim) computerisation sorusu bana göre uzun süredir gördüğüm en adam akıllı soruydu çünkü çok kolayca yanlış çevrilmesi mümkünken ortada bir bit yeniği, içine rahatlıkla düşülebilecek bir tuzak olduğu fark edilmişti. Oysa bazı yanıt sahipleri fark etmemişti. Bir şey daha, Şenay Hanım kendisine sormalı, bebekpatigi.com olayında gösterdiği tavırı pek çok soruda ve cevaplarına gelen eleştirilerde önceden gösterseydi bu kadar tepki görür müydü?
Romantik sorularda bence bir yerde dur demek lazım, önüne geçilmiyor ve bir yerden sonra kabak tadı aşamasına geçiyor. Evrensel dili konuşsunlar, ya da yahoo mess'te emoticonlarla idare etsinler. Yanıt verilmiş sorular bence ezilmemeli (ya squash'a silmek diyelim olsun bitsin). Easy soruların mesleki ya da edebi nitelikte olmasına gerek yok ille de. Profesyonel meziyetlere (böylece meritli kalıplar için iki öneri vermiş oldum) sahip olmayıp profesyonel eziyet olarak karşımıza çıkan sorular da oluyor, olmuyor değil.
Atışma değil, tartışma lütfen!
Sanal kişilik çoğu zaman gerçek kişilikten farklı oluyor. Kumrular şahin ya da Kartal kesiliyor, kediler de maşallah aslan oluyor.
Uzun lafın kısası yine havanda su dövmeye devam.




[Edited at 2003-12-09 15:43]
Collapse


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 06:27
Member
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Sataşma yok... Sep 23, 2003

murat karahan wrote:

Nezih'in daha önce yazdığı gibi, yazılı bir ortamın çeşitli iletişim kanallarından eksik olmasından dolayı bazı yanlış anlamalar mutlaka oluyor. Mutlaka diyorum çünkü işin içine niyet girince, karşı taraf hemen kötü niyetli, eleştiriden nasibini alan da mazlum postunu giyiyor.
Tayfun'un dediği gibi verilen cevaplar değil, sorulan sorular o kişi hakkında daha çok ipucu veriyor. Açıkçası Şenay Hanım'ın (Yoksa Shenay mı demeliyim) computerisation sorusu bana göre uzun süredir gördüğüm en adam akıllı soruydu çünkü çok kolayca yanlış çevrilmesi mümkünken ortada bir bit yeniği, içine rahatlıkla düşülebilecek bir tuzak olduğu fark edilmişti. Oysa bazı yanıt sahipleri fark etmemişti. Bir şey daha, Şenay Hanım kendisine sormalı, bebekpatigi.com olayında gösterdiği tavırı pek çok soruda ve cevaplarına gelen eleştirilerde önceden gösterseydi bu kadar tepki görür müydü?
Romantik sorularda bence bir yerde dur demek lazım, önüne geçilmiyor ve bir yerden sonra kabak tadı aşamasına geçiyor. Evrensel dili konuşsunlar, ya da yahoo mess'te emoticonlarla idare etsinler. Yanıt verilmiş sorular bence ezilmemeli (ya squash'a silmek diyelim olsun bitsin). Easy soruların mesleki ya da edebi nitelikte olmasına gerek yok ille de. Profesyonel meziyetlere (böylece meritli kalıplar için iki öneri vermiş oldum) sahip olmayıp profesyonel eziyet olarak karşımıza çıkan sorular da oluyor, olmuyor değil.
Atışma değil, tartışma lütfen!
Sanal kişilik çoğu zaman gerçek kişilikten farklı oluyor. Kumrular şahil ya da Kartal kesiliyor, kediler de maşallah aslan oluyor.
Uzun lafın kısası yine havanda su dövmeye devam.
Yksi tyhmä kysyy enemmän kuin kymmenen viisasta ehtii vastata.


[Edited at 2003-09-23 20:39]


Neyi sataşma olarak gördüğünden emin değilim, ama senin isminin geçtiği bölümü kastediyorsan, yanlış anlamışsın galiba: "Kimse hatırlamasa da Murat hatırlayacaktır" lafını aynen olduğu gibi al, bir dokundurma yok orada. Sadece neden, hangi tartışmadan bahsettiğim anlaşılsın diye koyulmuş bir nirengi olarak düşünebilirsin bu cümleyi. Çünkü o tartışmada da ben benzer bir argüman ileri sürmüştüm, yani Adil Sönmez'e gösterilmeyen tepki vs. Shenay Karatekin'e gösterilen tepki mealinden ve bu seninle aramızda kısa süreli bir ikili konuşmaya dönüşmüştü. Bu yüzden başkaları hatırlamasa bile Murat hatırlar... dedim. Adil Sönmez'e gösterilmeyen tepkinin Shenay Karatekin'e gösterilmesi gibi bir karşılaştırma yapmış olmamın, Shenay Karatekin'in bu foruma konu olan icraatını savunduğum anlamına gelemeyeceğini söylememe de gerek var mı yoksa?

Yukarıda yazdıklarımın da Shenay'la falan bir ilgisi yok. Sadece Çağlar'a yönelik bir eleştiri olarak okunabilir, yani "KudoZ moderatörü Çağlar"a, tabii ki: Soru sıkıştırma konusunda bu kadar gayretli davranıp hakaret, küfür vb rezaletine henüz müdahale etmemiş olma. Eleştirinin içeriği de bu. Nokta.

Yksi tyhmä kysyy enemmän kuin kymmenen viisasta ehtii vastata... konusunda ise sana katılmam mümkün değil. Bence sümüklüböceklerin antenleri ıslanınca topraktaki elektriği çekmelerinin serçelerin üreme çevrimleriyle bağlantısı sadece bir iddia aşamasında kalmış, son bilimsel araştırmalar da bu konuda doyurucu sonuçlar ortaya koyamamıştır.
_____________________________________________

Yukarıdaki "vs."yi (A.Sönmez... vs. S.Karatekin...) "versus" olarak düşünmüştüm, ama Türkçe metnin içinde "ve saire" olarak okunuyor tabii. Niye Türkçe yazarken öyle düşündüğümü de bilmiyorum, yorgunluktan hatlar karışmış anlaşılan. Siz "versus" anlamında okuyun lütfen.

[Edited at 2003-09-24 06:01]


 
Nilgün Bayram (X)
Nilgün Bayram (X)  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:27
English to Turkish
+ ...
Sevmeyi değil sövmeyi biliyoruz. Sep 23, 2003

Xola önemli konuları gündeme getirmiş bence. Açıkçası bazı arkadaşlarımızın üslubu gerçekten kaba ve rahatsız edici. Ama önce şu aşk meşk meselesi...

Sevmeyi bilmediğimiz için mi aşk mesajlarından ve bu mesajları çevirmekten kaçınıyoruz acaba? Diğer dil çiftlerinde de bu tür sorular çıkıyor gerçekten de ve kimsenin dert ettiğini sanmıyorum. Proz.com yalnızca profesyonellerin yardımlaşmasını amaçlayan bir ortam olmadığına göre chat ve e
... See more
Xola önemli konuları gündeme getirmiş bence. Açıkçası bazı arkadaşlarımızın üslubu gerçekten kaba ve rahatsız edici. Ama önce şu aşk meşk meselesi...

Sevmeyi bilmediğimiz için mi aşk mesajlarından ve bu mesajları çevirmekten kaçınıyoruz acaba? Diğer dil çiftlerinde de bu tür sorular çıkıyor gerçekten de ve kimsenin dert ettiğini sanmıyorum. Proz.com yalnızca profesyonellerin yardımlaşmasını amaçlayan bir ortam olmadığına göre chat ve e-mail mesajlarının çevirisini yapmakta bir sakınca olmasa gerek. İstemeyen yanıt vermez. Bu soruların sıkıştırılma nedenini anlayamıyorum.

Gelelim diğer konuya. Korkarım ki ipin ucu iyice kaçtı. Daha önceki bazı forumlarda da "eleştiri ve disagree" konuları tartışılmış gördüğüm kadarıyla ama değişen bir şey olmamış ki bu noktaya geldik. Lütfen sağa sola hakaret etmeyi bırakalım. Herkes hakaret etmeyi de edepsizlik etmeyi de ve dahi küfür etmeyi de bilir. Birbirimize kızmak ve kızdırmak yerine şakalaşmayı denesek başaramaz mıyız? Bizler bu kadar ham ve yontulmamış varlıklar mıyız yani????

Ben biraz yazma tembeliyimdir, şimdilik burada kesiyorum.

Hepinize selam, saygı ve sevgilerimle.
Nilgün Bayram

[Edited at 2003-09-24 08:11]
Collapse


 
murat Karahan
murat Karahan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:27
English to Turkish
+ ...
Sataşma var :)) Sep 24, 2003

Laflar tam yerini buldu. Xola, Şimdi tüm yazdıklarımı "sataşma var"ın peşine eklenen iki nokta üstüste ve iki kapa parantez ışığında oku. Tabii ki sataşma yok, yanlış anlama da yok. Böyle bir ortamda yani yazılı iletişimde eksikliğini belli eden iletişim yollarından bazıları de mimikler, el kol hareketleri (acıdı mı şeklinde anlamları olmayanlar tabii), ses tonu. O iki kelimeyle bunu vurgulamak istedim. Tutup onu sataaaşmaaa vaaaarrr... hehe diye yazsaydım, yaz�... See more
Laflar tam yerini buldu. Xola, Şimdi tüm yazdıklarımı "sataşma var"ın peşine eklenen iki nokta üstüste ve iki kapa parantez ışığında oku. Tabii ki sataşma yok, yanlış anlama da yok. Böyle bir ortamda yani yazılı iletişimde eksikliğini belli eden iletişim yollarından bazıları de mimikler, el kol hareketleri (acıdı mı şeklinde anlamları olmayanlar tabii), ses tonu. O iki kelimeyle bunu vurgulamak istedim. Tutup onu sataaaşmaaa vaaaarrr... hehe diye yazsaydım, yazıyı çok farklı bir şekilde okuyacaktın. Her şeyin ötesinde "sataşma var"ı sen gülerek okusaydın belki yine aynı etkiyi verecekti. Ne dersiniz, en büyük eksiklik bu değil mi? Tabii ki göz yumulmayacak şeyler de var ve olmaya devam edecek. Ne yaparsın ve ne yazar?Collapse


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 06:27
Member
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
İnsaf !!! Sep 24, 2003

murat karahan wrote:

Laflar tam yerini buldu. Xola, Şimdi tüm yazdıklarımı "sataşma var"ın peşine eklenen iki nokta üstüste ve iki kapa parantez ışığında oku. Tabii ki sataşma yok, yanlış anlama da yok. Böyle bir ortamda yani yazılı iletişimde eksikliğini belli eden iletişim yollarından bazıları de mimikler, el kol hareketleri (acıdı mı şeklinde anlamları olmayanlar tabii), ses tonu. O iki kelimeyle bunu vurgulamak istedim. Tutup onu sataaaşmaaa vaaaarrr... hehe diye yazsaydım, yazıyı çok farklı bir şekilde okuyacaktın. Her şeyin ötesinde "sataşma var"ı sen gülerek okusaydın belki yine aynı etkiyi verecekti. Ne dersiniz, en büyük eksiklik bu değil mi? Tabii ki göz yumulmayacak şeyler de var ve olmaya devam edecek. Ne yaparsın ve ne yazar?


O kadar emek verdim, gecenin bir yarısı yorgun argın yaşlı kafamla "sümüklüböcek antenli bir hayvan mıydı, serçe eşeyli üreme mi yapardı" diye hafızamı yokladım, elektrik konusundan hiç anlamadığım için "Acaba ıslak şeyler mi daha çabuk çekiyordu elektriği" diye düşündüm, hatta elektrik mühendisi olduğundan şüphelendiğim bazı arkadaşlara mail atacaktım ki gece gece rahatsız etmeyeyim diye parmağımı ağzıma sokmak suretiyle ıslattıktan sonra prize soktum! İnsan artık insaf eder de yazar şu hapidi hukkidi lom'un ne demek olduğunu...

Neyse, ben gidip köşedeki marketten saç jölesi alacağım, saçlarım dik dik oldu da dün geceden beri, nedense... sonra görüşürüz


 
murat Karahan
murat Karahan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:27
English to Turkish
+ ...
ok... Sep 24, 2003

Fince bir deyiş
Tercümesi; Bir aptal, 10 akıllının cevaplayabileceğinden daha fazla soru sorabilir. Yani yok sümüklü böcek...

Xola wrote:

murat karahan wrote:

Laflar tam yerini buldu. Xola, Şimdi tüm yazdıklarımı "sataşma var"ın peşine eklenen iki nokta üstüste ve iki kapa parantez ışığında oku. Tabii ki sataşma yok, yanlış anlama da yok. Böyle bir ortamda yani yazılı iletişimde eksikliğini belli eden iletişim yollarından bazıları de mimikler, el kol hareketleri (acıdı mı şeklinde anlamları olmayanlar tabii), ses tonu. O iki kelimeyle bunu vurgulamak istedim. Tutup onu sataaaşmaaa vaaaarrr... hehe diye yazsaydım, yazıyı çok farklı bir şekilde okuyacaktın. Her şeyin ötesinde "sataşma var"ı sen gülerek okusaydın belki yine aynı etkiyi verecekti. Ne dersiniz, en büyük eksiklik bu değil mi? Tabii ki göz yumulmayacak şeyler de var ve olmaya devam edecek. Ne yaparsın ve ne yazar?


O kadar emek verdim, gecenin bir yarısı yorgun argın yaşlı kafamla "sümüklüböcek antenli bir hayvan mıydı, serçe eşeyli üreme mi yapardı" diye hafızamı yokladım, elektrik konusundan hiç anlamadığım için "Acaba ıslak şeyler mi daha çabuk çekiyordu elektriği" diye düşündüm, hatta elektrik mühendisi olduğundan şüphelendiğim bazı arkadaşlara mail atacaktım ki gece gece rahatsız etmeyeyim diye parmağımı ağzıma sokmak suretiyle ıslattıktan sonra prize soktum! İnsan artık insaf eder de yazar şu hapidi hukkidi lom'un ne demek olduğunu...

Neyse, ben gidip köşedeki marketten saç jölesi alacağım, saçlarım dik dik oldu da dün geceden beri, nedense... sonra görüşürüz


 
murat Karahan
murat Karahan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:27
English to Turkish
+ ...
ok... Sep 24, 2003



[Edited at 2003-09-24 09:40]


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 06:27
Member
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Sağolasın! (Ohhh... ) Sep 24, 2003

murat karahan wrote:



[Edited at 2003-09-24 09:40]


Buradaki Murat kaynaklı meraklarımdan bir tanesi olsun cevap bulmuş oldu! Güzel deyişmiş...


 
Caner (X)
Caner (X)
Turkish to English
+ ...
YAA Sep 24, 2003

DEMEK Kİ ONEMLI OLAN, ADAM GIBI PARADAN ONCE ADAM GIBI PARA, ADAM GIBI CEVIRI ICIN ONCE ADAM GIBI PARA, ADAM GIBI CEVIRI ICIN ADAM GIBI DIL, ADAM GIBI DIL ICIN ADAM GIBI INSAN, ADAM GIBI INSAN ICIN ONCE ADAM GIBI YASAMAK, ADAM GIBI YASAMAK ICIN ONCE KENDINE SAYGI, ADAM GIBI SAYGI ICIN NERDE YASADIGINI BILMEK, ADAM GIBI YADAGINI BILMEK ICIN ONCE NERDEN GELDIGINI BILMEK!!!

SUSUN ALLASEN! YOKSA HAYRETLER GIBI BISEY OLURSUNUZ (cevirdiginiz kitaplarınızdan ve oynanan "ceviri" oyunlar
... See more
DEMEK Kİ ONEMLI OLAN, ADAM GIBI PARADAN ONCE ADAM GIBI PARA, ADAM GIBI CEVIRI ICIN ONCE ADAM GIBI PARA, ADAM GIBI CEVIRI ICIN ADAM GIBI DIL, ADAM GIBI DIL ICIN ADAM GIBI INSAN, ADAM GIBI INSAN ICIN ONCE ADAM GIBI YASAMAK, ADAM GIBI YASAMAK ICIN ONCE KENDINE SAYGI, ADAM GIBI SAYGI ICIN NERDE YASADIGINI BILMEK, ADAM GIBI YADAGINI BILMEK ICIN ONCE NERDEN GELDIGINI BILMEK!!!

SUSUN ALLASEN! YOKSA HAYRETLER GIBI BISEY OLURSUNUZ (cevirdiginiz kitaplarınızdan ve oynanan "ceviri" oyunlarınızdan alıntıdır)


Xola wrote:

murat karahan wrote:



[Edited at 2003-09-24 09:40]


Buradaki Murat kaynaklı meraklarımdan bir tanesi olsun cevap bulmuş oldu! Güzel deyişmiş...
Collapse


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 06:27
Member
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Susmuyorum da, cevap verecek bir şey de yok... Sep 24, 2003

[quote]Caner wrote:

DEMEK Kİ ONEMLI OLAN, ADAM GIBI PARADAN ONCE ADAM GIBI PARA, ADAM GIBI CEVIRI ICIN ONCE ADAM GIBI PARA, ADAM GIBI CEVIRI ICIN ADAM GIBI DIL, ADAM GIBI DIL ICIN ADAM GIBI INSAN, ADAM GIBI INSAN ICIN ONCE ADAM GIBI YASAMAK, ADAM GIBI YASAMAK ICIN ONCE KENDINE SAYGI, ADAM GIBI SAYGI ICIN NERDE YASADIGINI BILMEK, ADAM GIBI YADAGINI BILMEK ICIN ONCE NERDEN GELDIGINI BILMEK!!!

SUSUN ALLASEN! YOKSA HAYRETLER GIBI BISEY OLURSUNUZ (cevirdiginiz kitaplarınızdan ve oynanan "ceviri" oyunlarınızdan alıntıdır)


[quote]Xola wrote:

... zaten herhalde konu başlığını şaşırmışsın.

Yalnız "hayretler gibi nasıl bir şey" olacakmışım, onu merak ettim. Bir de oyun çevirdiğimi ve hatta bunun oynandığını haber verdiğin için sağol. Diğer ayrıntıları da bir zahmet bildirirsen telif peşine düşeyim.


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 06:27
Member
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Bir dakika arkadaşlar ya... Sep 25, 2003

Çaglar Ozayranci wrote:

Bir kere sadece sohbet sorularını değil, beleşçi herkesin sorusunu ve verilen cevapları siliyorum. Bir süredir siteye girmemiştim, yoksa baştan silerdim, kimse de yorulmazdı. Cevap verenlere karşı ayıp oluyor, evet. Bu konuda daha önce bir şeyler yazmıştım, şimdi uzatmayayım. Aşağıda yazdıklarım, soruları ciddiye alıp cevap verenlere de bir açıklama olacak.

Bu site bir saçmalıklar merkezi. Bir kere, benim moderatör olmama kim karar verdi dersiniz? Muhtar seçimi gibi bir seçim mi oldu sanıyorsun Özden? Zamanında bu siteyi bulup (üye numaram 491) kaydolmuştum. Kısa süre sonra moderatör ilan edildim. Niye, bilmiyorum. Ben moderatörüm diye diğerlerinden iyi veya kötü çeviri yaparım, çeviri hakkında daha eksik veya fazla bilgiye sahibim diye bir iddiam yok. Zaten bu ölçülemez de, hele dünyanın diğer ucundakiler tarafından...

Bu sitenin sahipleri hitlerini arttırmak ve için sağa sola reklam vermiş durumda. Bilen bilir, alexa.com adında, sitelerin internet üzerindeki popülerlik durumunu gösteren bir merkez var. Bakın Proz.com’u övmek için Henry gardaşımız kendi sitesine 5 yıldız verdikten sonra ne yazmış. Hemen fark edilmesin diye link olarak vermiyorum. Site yönetimi fark ettiğinde silecektir, bir zahmet kopyalayıp yeni bir tarayıcı ekranında adres bölümüne yapıştırıverin:

http://www.alexa.com/data/details/?url=www.proz.com

Sitede yazanlar:
“All Reviews for proz.com
Free human translation by pros, 11/16/00
Reviewer: Henry
Check out the free human translation page -- at http://www.proz.com/ks.php3. Dont think there is any other place on the Internet where you can get this kind of service.”

Dikkatinizi çekerim, “get this kind of service” diyor, sanki kendi veriyor hizmetleri! Yani biz saf saf, sevenleri kavuşturalım, sevaptır, hadi aralarını yapalım, diye soruları cevaplarken bu arkadaş sitesine hit, platin üye vs. kazanıyor. Moderatör olanların sitenin orasında burasında görebileceği gibi, siteyi eleştiren bazı yazılar site yönetimi tarafından derhal siliniyor. Böyle bir ortamdan hepimiz zarar görüyoruz.

İnternet üzerindeki içeriğe erişim yavaş yavaş yeniden paralı hale gelmeye başladı, farkındasınızdır. Buradaki iş ilanları da önce, para ödeyen üyelere gösteriliyor artık. Yani, evet tekrar olacak ama yine yazacağım... Şöyle oluyor uygulamada: biz internetin orasında burasında bulunan ve bu sitenin, diğer internet sitesi sahiplerine sunduğu “free human translation service” yüzünden ipe sapa gelmez sorulara cevap veriyoruz, sitenin arama motorlarında, alexa.com’da sırası yükseliyor. Sonra yeni çevirmenler siteye katılıyor... Kısır döngü.

Proz.com sahiplerine bazı önerilerim var:
1. Küçük internet sitelerine sahip insanlara verdiğiniz HTML kodunu parayla satın. Bu siteler sizin enayi yerine koyduğunuz çevirmenler sayesinde para kazanıyor. Kaptırmayın komisyonu.
2. Çevirmenlerden, cevapladıkları soru başına para alın. Ne de olsa bu sayede puanları artıyor, belki iş falan alırlar.
3. Çevirmenlerin bağlantı bilgilerini uluslararası çeviri şirketlerine el altından satın. Onlar buradaki çevirmenlerle doğrudan bağlantı kursun, iyice kırsınlar fiyatları. 0.03 cent çok yüksek, kurtarmıyordur...
4. Bizim, “Enayiler olmasa açıkgözler aç kalır,” diye çooook derin manaları olan bir lafımız vardır. Bunun bütün dünya dillerine çevrilmesi için bir yarışma düzenleyin. Sonra çevirileri ayrı ayrı çerçeveletip ofisinizin duvarlarına asın. (Lütfen kimse üzerine alınmasın, soruları cevaplayanları “enayi” yerine koyan ben değilim, bu sitenin yönetimi.)

Gaza geldim yazdım işte... Herkesin bildiği, internet üzerindeki çevirmen kahvesi burada çıkan benzer bir tartışma üzerine kurulmuştur. Bir ara Türk çevirmenler için de bir site kurulmuştu, kimdi sahipleri bilmiyorum. Ama kimse ilgi göstermedi. Yazık.

Ne dersiniz, yeni bir site kuralım, site kurallarını kendimiz belirleyelim, ben de moderatör falan olmam, hiç derdim değil... Eskiden onbinlerce dolara satılan Portal yazılımları artık ücretsiz dağıtılıyor. Bu yazılımlardan birinde, moderatör tarif edilirken “worker bee” denmiş Baş belası bir işten başka bir şey değil moderatörlük... (Yeri gelmişken, bunun Türkçesi ne olabilir, “uzlaştırıcı” denebilir mi sizce?)

Zaten uzunca bir süredir kendi kendimi silmek istiyorum buradan. Artık üyelik ücreti ödemiş arkadaşlardan biri şikayet ediversin de silsinler beni

Bakalım nereye varacak...
---------------------------------
Evet, yayınlayalı bir saat bile olmadı, defalarca kapatıldı bu yazdıklarım. Kim yapıyor bunu?

[Edited at 2003-09-25 13:59]


Konunun neden buralara geldiğini anlayabilmiş değilim, ama anlaşılan benim iki vahim hatam var. Birincisi her zamanki gibi lafı fazla uzatmak: Anlaşılan ben sadede gelene kadar insanlara uyku bastırmış ve Claudia meselesinden sonrasını okuyamamışlar. Haklılar. Daha veciz olmaya gayret edeceğime söz veriyorum. İkincisi orada İngilizce-Türkçe KudoZ moderatörü Çağlar Özayrancı yazıyor diye doğrudan Çağlar'dan söz ederek ve Çağlar'a hitap ederek konuşmak. Oysa aslında genel olarak "moderatörlüğe" hitap etmem gerekirdi. Benim Çağlar'a "yüklenmek" gibi bir niyetim yoktu; işin buraya gelmesine gerçekten üzüldüm ve eğer sende herhangi bir kırgınlığa yol açtıysam, Çağlar, samimi olarak özür diliyorum.

Bu sefer çok kısa -en azından kendi standartlarıma göre kısa- bir özet geçeyim: Aşk meşk soruları, silme silmeme, beni asıl ilgilendiren şey değil. İtirazım epey geç ve epey cevap verilmiş soruların silinmesineydi esas olarak, ve bir de bu soru silme işinde neyin ölçü olduğunun belli olmamasına. Ama dediğim gibi asıl mesele bu da değil. Asıl mesele bazı insanların başkalarının kişiliğine saldırma, başkalarına hakaret etme, daha da ileri giderek alenen küfür etme ve yukarıda bir örneğini görmekte olduğunuz gibi insanın gözünün içine baka baka yalan söyleme ve tehdit etme gibi davranışlar göstermesi karşısında moderatörlüğün neden bir şey yapmıyor oluşu idi ve hâlâ öyle. Saldırılan kişinin kendisi de zamanında falancaya saldırmış, zaten yeterince profesyonel değilmiş, çıkar çatışması varmış -benim kadar avanak birine bile belli oluyor o çıkar çatışması ayrıca, Çağlar, merak etme- bunlar beni hiç ilgilendirmiyor. Topluca bulunulan bir ortamda herkesin terbiye sınırları içinde davranmasını ve davranmayanlara da bunun yaptırımı neyse uygulanmasını talep ediyorum ve bunu talep etme hakkını da kendimde görüyorum.

Konunun bu kadar dağıtılmasından ve bu tavırlardan herkes rahatsızlık duyduğu halde çok az insanın tepki göstermesinden de ayrıca rahatsızım. Bu kadar... en azından şimdilik


 
murat Karahan
murat Karahan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 07:27
English to Turkish
+ ...
Biraz durun bakalım Sep 25, 2003

Bu sefer de ağır olun molla desinler fakat farklı bir bağlamda.
Ne oluyorsunuz, kutlarım sizi. Bir moderatör başka bir moderatörü istifaya davet ediyor!!! Orada durun bir bakalım, bir kez olsun bir değişiklik yapın ve yazdıklarınızda ayrıldığınız noktaları değil de hemfikir olduğunuz yönleri ortaya çıkartın.
Huyum değil, huysuzum gecenin bir buçuğunda ama sözü ağır olduğu yerine koyalım
1- Kudoz sorularına isteyen cevap verebilir. Sonuçt
... See more
Bu sefer de ağır olun molla desinler fakat farklı bir bağlamda.
Ne oluyorsunuz, kutlarım sizi. Bir moderatör başka bir moderatörü istifaya davet ediyor!!! Orada durun bir bakalım, bir kez olsun bir değişiklik yapın ve yazdıklarınızda ayrıldığınız noktaları değil de hemfikir olduğunuz yönleri ortaya çıkartın.
Huyum değil, huysuzum gecenin bir buçuğunda ama sözü ağır olduğu yerine koyalım
1- Kudoz sorularına isteyen cevap verebilir. Sonuçta "I love you" için yüzüncü kez cevap veren biri de "computerisation" için de "doğru" cevap veren de aynı puanı alır.
2- Proz, Aquarius'un düştüğü hataya düşmemek için katılımı artırmak zorunda.
3- Çevirmenlik öyle böyle bir iş değildir demekle olmaz. Değil ama ne yaptığımızın farkında olmak da önemli.
Bakın, daha önce kaç kez yazdım, hep bir kez eksik yazmışım demek ki. Kendinize bir alan belirlerseniz o konuda uzmanlaşırsınız. Bir başlık daha açacağım, lütfedip katılın, konu başlığı "hangi konularda çeviri yapmazsınız". Kişinin neler bildiği kadar, neleri bilmediğinin ayırdında olması da önemli. Şunun şurasında Kudoz'lara katılan 40 kişi (en iyi ihtimalle) Proz'a da aktif olarak katılan 10-15 kişiyle sınırlıyız. Yeri geldiğinde ben de ağır konuşurum, çok basit bir kudoz sorusunda bile ekranda gördüklerinizin çok daha ağırını yazdığım olmuştur. Fakat inanın yazdıklarıma yuh deyip sonradan sildiğim, cevabı yazdığım kişiyi arayıp özür dilediğim olmuştur. Bu hiçbir şekilde tükürdüğünü yalamak değildir, öyle algılayan varsa da değyemeyeyim keyfine. Biraz tevazu, alçakgönüllülük lütfen.
Sizi bilmem ama bence çevirmenlik yalnız bir meslek, hele de freelance çalışıyorsanız. Ben proz'u meslektaşlarımla biraraya gelebildiğim, yeni arkadaşlarla tanışabileceğim bir ortam olarak görüyorum. Çok şey öğrendiğim de oluyor. Örneğin ben ticari çeviri yapmam, bilgisayar konuları haricinde teknik çeviri yapmam, tıp çevirisi yapmam (yaparım ama istediğim ücreti kabul edecek az müşteri vardır, oturur o konunun kitaplarını okur, kaynakları araştırırım günlerce). Proz'dan bugüne kadar hiçbir iş almadım, birkaç kez teklif geldi, ben kendi alanımın dışında çeviri yapmam diyerek geri çevirdim ve 3 (belki de dört olmuştur) yıl içinde sadece 5 projeye başvurmuşumdur.
Bu işi gerçekten ekonomik nedenlerle, iş koparmak gerekçesiyle yapanlar varsa sadece şunu söylemek isterim, bugüne kadar proz'a gönderilen projelerin sayısı 43 bin civarında, oysa üye sayısı 60 bine dayanmış durumda. Varın muhasebesini siz yapın.
Kudoz sorularına niye katılıyorum diye aklınıza bir soru takılıyorsa, yanıtım şu olacaktır; 500 puanı geçtikten sonra soruları ezme, sıkıştırma, silme hakkına sahip olmak için. Bu cevaplama hızıyla 1.5 yıl sonra 500 puanı tutturabilirim.

"KudoZ bir kurum olarak çevirmenler arasında iletişimi sağlamaya yönelik, tecrübeli olanlardan tecrübesiz olanlara bilgi ve deneyim aktarımı, dostluk, dayanışma ve tabii bunları da rekabet içinde karşılıklı denetim ortamında sunmasıyla emsalsizdi."
Evet ama kudozlardaki küfürleşmeler ve hakaretler de aynı ortamda yaşanıyor ne hikmetse. Çeviri yapan pek çok arkadaşımızın bunu hakaret derecesinde algılamasının nedeni sadece ekonomik değil, tamamen dilsel Kimse ana dilinde bir hatasının yüzüne vurulmasından hoşlanmaz, oysa haklısınız, yanılmışım, hata yapmışım demek benim gözümde o çevirmeni yüceltir. Bir soruya 20 kişi 20 farklı cevap verse bile aralarından yanlış cevapların seçildiğini görüyoruz.
tekrar biraz başa alayım kasedi, farklılıklarımızı konuşursak farklılıkları, sorunları konuşursak sorunları ortaya koyarız. Çözümü konuşacak olursak, çözüme ulaşırız. Bu yazıyı bitirdikten sonra bir süreliğine aranızdan çekileceğim. Çıkmayan candan ümit kesilmez.
Çağlar, haklı yönlerin var. Burada bilmediği konuda çıkan 20 soruyu cevapları olduğu halde silen, ondan sonra kendi bildiği dilde 20 kelimelik bir cümleyi 20 soru halinde soranları da gördük. Nereden tutsan bir yerde eline eğrilik geliyor.
İncir çekirdeğini doldursa tartışmalar anlayacağım, sırf ortam yumuşasın diye fıkralar ve eşek arısı gibi konu başlıkları açtım. En uzun ömürlüsü eşek arısı oldu fakat onun kaç kişi tarafından okunduğunu, çeviri ücretleri başlığıyla açılan konuyla kıyaslarsanız ortaya yine Çağlar'ın ekonomi tespiti çıkıyor. Bir konuda sana hem katılıyorum hem de ayrılıyoruz Çağlar. Proz tabii ki hit sayısını artırmak durumunda, bunun bir kısmı beleş çeviri şeklinde gerçekleşiyor (bundan memnun değilim ve bu türden sorulara katılmama hakkımı yeri geldiğince kullanıyorum) fakat soruların bir kısmı da dayanışma adı altında sınıflandırılabilir. Bu arada en büyük tartışmaların "kolay" sınıflandırması altında çıktığına dikkatinizi çekerim.
Uzattım biliyorum, uzun bir gecenin sonunda, uzayacak bir sabahın başlangıcında daha fazla sözü dallandırıp budaklandırmamak adına toparlayayım (mümkün değil ya)
1- Moderatörün Türkçesi var zaten Çağlar Forum dediğimiz yer aslında açık oturum, tartışma ortamı ve moderatör de onun başkanı, yani oturum başkanı.
2- En kısa zamanda bir powwow, sanal kişiliklerle, gerçek kişilikler bir şekilde buluşmalı dayanışma adına. Henry bir keresinde sormuştu niye Türkiye'de çadır toplantısı olmayacağını düşünüyorsun diye, ben de çok fazla Madde 10 ve çok az madde 1 vardı diye yanıtlamıştım, bknz powwow kuralları.
3- Bir dili konuşmak eşit değildir o dili bilmek, yabancı dil bilmek eşit değildir otomatik olarak çevirmenlik yapabilmek. Onu çeviri programları yapar.
4- Erhan, Adam gibi paradan önce adam gibi para cümlesini hala anlamaya çalışıyorum. Bilişsel becerilerim yerine gelirse bir ara yazarım bu konuda da.
5- ipe sapa gelmez sorulara gelince çok yerinde bir atasözü var; Bir aptal, 10 akıllının yanıtlayabileceğinden daha çok soru sorabilir (bizim deli, kuyu, taş ve 40 akıllı hikayesi) İsteyen yanıtlasın diyorum artık, hiç hevesim yok, tahammülüm de, beklentim de.
6- Neler yazmış olduğumu artık takmadığım ve hatırlamadığım bir anda işini hakkıyla yapan, hakkını layıkıyla alan tüm meslektaşlarımı seviyorum ve selamlıyorum. Yine de 1 dakika önce telefonda konuştuğum bir meslektaşımın bir soruya verdiği yanıta "katılmıyorum", forumda yazdığı bir konuya "sen şaşırmışsın" demekten geri kalmayacağım, bilmediğim konularda sorulan sorular altlarında kimse "fazladan" bir de benim yanıtlarımı bulamayacak.
Şimdi izninizle,
Saat sabahın ikisi
İçeride işler bekler durur beni.
Ben takılmışım "maydanoz mu, maydonoz mu"ya
Siz prozu kurtarıyorsunuz yine
Aferin size,
Çağlar lütfen otur oturduğun yerde.


[Edited at 2003-12-23 17:43]
Collapse


 
Pages in topic:   [1 2] >


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

KudoZ: Sevenler kavuşamasın da, sövenler kapışa mı dursun?


Translation news in Türkiye





Trados Business Manager Lite
Create customer quotes and invoices from within Trados Studio

Trados Business Manager Lite helps to simplify and speed up some of the daily tasks, such as invoicing and reporting, associated with running your freelance translation business.

More info »
Wordfast Pro
Translation Memory Software for Any Platform

Exclusive discount for ProZ.com users! Save over 13% when purchasing Wordfast Pro through ProZ.com. Wordfast is the world's #1 provider of platform-independent Translation Memory software. Consistently ranked the most user-friendly and highest value

Buy now! »