Pages in topic:   [1 2 3] >
Müebbet cezalar!
Thread poster: Selçuk Budak
Selçuk Budak
Selçuk Budak  Identity Verified
Local time: 13:29
English to Turkish
+ ...
Nov 22, 2004

Aslında, gecem gündüzüm birbirine karışmış durumda. Proz'da oyalanacak pek zamanım yok şu aralar.
Ancak, bir arkadaşın bana atmış olduğu kişisel bir mail, beni epeyce düşündürdü.

Diyor ki: "Forumlara giremiyorum."

Bana niye yazdı, bilmiyorum. Benden özel bir "ricası" da olmadı. Ama kendimi sorumlu hissettim.

Bu sürecin nasıl işlediğini bilmiyorum (bilen bir arkadaş burada açıklarsa, sevinirim). Ancak, şu adalet prensi
... See more
Aslında, gecem gündüzüm birbirine karışmış durumda. Proz'da oyalanacak pek zamanım yok şu aralar.
Ancak, bir arkadaşın bana atmış olduğu kişisel bir mail, beni epeyce düşündürdü.

Diyor ki: "Forumlara giremiyorum."

Bana niye yazdı, bilmiyorum. Benden özel bir "ricası" da olmadı. Ama kendimi sorumlu hissettim.

Bu sürecin nasıl işlediğini bilmiyorum (bilen bir arkadaş burada açıklarsa, sevinirim). Ancak, şu adalet prensibinden yola çıkarak biryeşler yazma cesareti buldum kendimde:

Cezada ilke "düzeltmektir." (bunun içinde tekrarını önlemek de vardır.) İntikam almak değil.
Şimdi. Siyasi arenada çok ciddi hata yapan insanların siyasi yasakları 3-5 sene sürüyor. Bakın, dün cezalı olan bir zat, bugün başbakanımız olabiliyor.
Kanunla bir şekilde başı derde girenler (çalanlar, dolandıranlar, cinayet işleyenler, vs. cezasını "doldurup" çıkıyor)

Peki Proz'daki cezalar hiç dolmuyor mu?

Burada şu veya bu şekilde hata yapmış insanlara, "düzelme ve düzeltme" şansı hiç verilmiyor mu?

Verilmiyorsa, verilmeli. En büyük insanlık suçu işleyenlerin bile kendini ifade özgürlüğü vardır.
Bir ilke olarak, hiç kimsenin "ifade özgürlüğü" kısıtlanmamalıdır.
Biz neden kısıtlıyoruz?
Bu tahammülsüzlük niye?

Buraya dileyen dilediği şeyi yazar. (bu imkanı verenlerin koyduğu sınırlar çerçevesinde). Beğenen okur, katkıda bulunur, beğenmeyen okumaz, ya da eleştirir. Düzelme ve iyileşme sansürle değil, eleştiriyle ve kamuoyu oluşturarak yapılır.

Ben bunun güzel örneklerini son zamanlarda görmeye başladığımıza inanıyorum.

Eğer bu tür "ifade kısıtlamaları" proz üyesi arkadaşlardan (örneğin moderatörlerden, belli bir puana ulaşmış üyelerden) kaynaklanıyorsa, bunlar derhal kaldırılmalıdır. Eğer bu tür kısıtlamalarda moderatör arkadaşlar şu veya bu türden bir rol oynuyorsa, söz konusu arkadaşlar, bu kısıtlamaların kaldırılması yönünde de rol oynamalıdır.
Collapse


 
Selçuk Budak
Selçuk Budak  Identity Verified
Local time: 13:29
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Kim olduğu/oldukları önemli değil Nov 23, 2004

Önemli görseydim, isim belirtirdim zaten.
Önemli olan yaklaşım. Bugün Ali-Veli, yarın Ayşe-Fatma.
Ne konuşmuşlar, bilemem. Neden uyarı almışlar, bilemem.

Ben sadece, böyle bir uygulama var mı, onu merak ediyorum.
Yani belli arkadaşların, belli kişilerin foruma yazmasına, kudoz sorularına "agree, disagree" türünden görüş bildirmesine engel olma yetkisi var mı, onu merak ediyorum.
Örneğin bir süre önce, kudoz'da sağa sola saldı
... See more
Önemli görseydim, isim belirtirdim zaten.
Önemli olan yaklaşım. Bugün Ali-Veli, yarın Ayşe-Fatma.
Ne konuşmuşlar, bilemem. Neden uyarı almışlar, bilemem.

Ben sadece, böyle bir uygulama var mı, onu merak ediyorum.
Yani belli arkadaşların, belli kişilerin foruma yazmasına, kudoz sorularına "agree, disagree" türünden görüş bildirmesine engel olma yetkisi var mı, onu merak ediyorum.
Örneğin bir süre önce, kudoz'da sağa sola saldırıp, "agree" demem engelleniyor, "disagree" demem engelleniyor türünden şeyler yazan birilerini hatırlıyorum. "Bir sorun varsa, Kudoz'a götür, orada tartışılsın" demiştim. Ama herhalde o da "engellilerdendi."

Asıl niyet bu olmasa da, istenen sonuç bu olmasa da, sanki bir tür "yeraltı," bir tür "getto" yaratıyormuşuz gibi geliyor.


[Edited at 2005-01-06 06:03]
Collapse


 
Serkan Doğan
Serkan Doğan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 13:29
Turkish to English
+ ...
Vanitas vanitatum et omnia vanitas Nov 23, 2004

Bu konuda her iki tarafa da hak vermemek olası değil. Engellenen ve cezalandırılan bazı arkadaşların başka adlarla gelip prozda at koşturmak suretiyle kaliteyi dibe çektiklerine tanıklık etmekteyiz. Ayrıca belki haksız yere agree/disagree verme hakları engellenen arkadaşların halen mevcut olduğunu ifade etmek doğru olabilir. Moderatör olarak sadece Tayfun Bey'i görebiliyoruz, bu bir eksikliktir ve görev yükünü tek kişi üzerine yüklemektir. Mod olmayıp da yüksek kudo... See more
Bu konuda her iki tarafa da hak vermemek olası değil. Engellenen ve cezalandırılan bazı arkadaşların başka adlarla gelip prozda at koşturmak suretiyle kaliteyi dibe çektiklerine tanıklık etmekteyiz. Ayrıca belki haksız yere agree/disagree verme hakları engellenen arkadaşların halen mevcut olduğunu ifade etmek doğru olabilir. Moderatör olarak sadece Tayfun Bey'i görebiliyoruz, bu bir eksikliktir ve görev yükünü tek kişi üzerine yüklemektir. Mod olmayıp da yüksek kudoz puanlarından dolayı bazı kısıtlama ve yaptırım uygulayanların olduğunu duyuyoruz. İşi gücü olmadığından, sırf tatminden dolayı, bütün gününü prozda geçirip ona buna sataşanları, fakat kudoz puanlarını toplayanları görmemek mümkün mü? Artık bu süreç nereye gidiyor, ben bilemem, deklarasyon vs. de hak getire. Bu şartlarda bu tür sanal profesyonel platformda ortak hareket etmek gereçekten oldukça güç..Collapse


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 12:29
Member
English to Turkish
+ ...
500 Nov 23, 2004

puan meselesini ben söyledim, söyleyip söyleyeceğime de bin kere pişman oldum. Buradaki fikir yeterince açık değil mi? Binlerce soru soruluyor, dışarıdan soru gönderen adam sitenin iç kurallarını ve adabını bilemeyebilir -> her sorunun başına moderatör dikilmesi mümkün değil, dolayısıyla üyelerin de müdahale edebilmesi lazım -> ama pek aktif olmayan veya Kudoz'u yeterince tanımayan üyelerin müdahalesi işleri iyice karıştırabilir -> onun için üyelere, Kudoz'u ... See more
puan meselesini ben söyledim, söyleyip söyleyeceğime de bin kere pişman oldum. Buradaki fikir yeterince açık değil mi? Binlerce soru soruluyor, dışarıdan soru gönderen adam sitenin iç kurallarını ve adabını bilemeyebilir -> her sorunun başına moderatör dikilmesi mümkün değil, dolayısıyla üyelerin de müdahale edebilmesi lazım -> ama pek aktif olmayan veya Kudoz'u yeterince tanımayan üyelerin müdahalesi işleri iyice karıştırabilir -> onun için üyelere, Kudoz'u tanıdıkça genişleyen bir müdahale hakkı öngörülmüş -> Kudoz'u tanıdıklarının pratikte uygulanabilir tek ölçüsü de puanları olarak belirlenmiş. Bu kadar. "Ask the asker" düğmesini tıklayabilmek için de belli bir puanı doldurmuş olmak gerekiyor. "Edit question", "Gloss", "Squash" düğmeleri için giderek artan puanlar lazım. Yoksa sitenin iç işleyişiyle ilgili karar verip uygulamanın Kudoz puanıyla ne gibi bir ilgisi olabilir?

Müebbet meselesine gelince, bu bizim aramızda tartışarak karar vereceğimiz/değiştireceğimiz bir şey değil. Dolayısıyla cezalı durumda olanın kamuoyu yaratmaya çalışmak yerine site yönetimine başvurması daha mantıklı geliyor bana. Tabii ki insanlar davranışlarını değiştirebilirler, yani teorik olarak bunun böyle olduğunu kabul etmek zorundayız, pratikte daha hiç örneğine rastlamadıysak da. Mesela, "bana disagree diyene 'hadi len dallama' diye bir cevap yazmayacağıma ve/veya kimseye taciz mailleri yollamayacağıma ve/veya forumda ona buna saldırmayacağıma söz veriyorum" diye bir beyanla haklarının iadesini isteyebilir sanıyorum bu arkadaş(lar). Yani, giderek globalleşen şu dünyamızda, Belize Cumhuriyeti'nden TurkNoktaNet'le internete bağlanıp Fince>Süryanice çeviri sunmayı akıl edememiş(ler) madem...

[Edited at 2005-05-21 14:02]
Collapse


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 12:29
Member
English to Turkish
+ ...
Ama... şu iki soruyu sormadan da edemeyeceğim: Nov 23, 2004

1 Maruz kaldığı kabalıklar ve saldırganlıklar yüzünden Kudoz'dan uzaklaşan veya belli isimlere yorum yazmaktan kaçınmaya başlayan; taciz mailleri alarak defalarca sinirleri bozulan; hatta bu tür davranışlar yüzünden siteden giden insanların hakları VE tabii geride kalanların da hakları ne olacak?

2 Bu tür yaptırımlara uğramış kişiler, aradaki
... See more
1 Maruz kaldığı kabalıklar ve saldırganlıklar yüzünden Kudoz'dan uzaklaşan veya belli isimlere yorum yazmaktan kaçınmaya başlayan; taciz mailleri alarak defalarca sinirleri bozulan; hatta bu tür davranışlar yüzünden siteden giden insanların hakları VE tabii geride kalanların da hakları ne olacak?

2 Bu tür yaptırımlara uğramış kişiler, aradaki neden-sonuç ilişkisini idrak edip gerçekten davranışlarını değiştirmeye karar vermiş mi, hatta özür dilemeye, mesela; yoksa hiçbir şey yapmadıkları halde durduk yerde yaptırıma uğradıklarını düşünerek sızlanma eğilimindeler mi? Bu ikincisi çok yaygın bir psikoloji olduğu için bilhassa sormadan edemiyorum da.

[Edited at 2004-11-23 21:45]
Collapse


 
Selçuk Budak
Selçuk Budak  Identity Verified
Local time: 13:29
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Ben de gidip geri dönenlerdenim Nov 23, 2004

Xola wrote:

1 Maruz kaldığı kabalıklar ve saldırganlıklar yüzünden Kudoz'dan uzaklaşan...insanların hakları VE tabii geride kalanların da hakları ne olacak?


Her şeyden önce, ilk yazımda açık olmayan, ya da ihmal edilen bir noktaya açıklık getireyim.

"Özgürlük" ile "sorumluluk" kardeştir. Sınırsız-sorumsuz özgürlük elbette olmaz. E. Fromm'un beğendiğim bir ifadesini kullanacak olursam, savunulması gereken "freedom from" değil, "freedom for"dur.

Özgürlüklerimiz bize sorumluluklar da yükler. Örneğin burayla ilişkilendirirsek başkalarına haksızlık etmeme, gereksiz yere başkalarını incitmeme, haksız yere sataşmama, küfretmeme, vb.

Ben de çirkin gördüğüm davranışlar nedeniyle Proz'dan uzaklaşıp, sonradan geri dönenlerdenim. Ben de cevabına "disagree" verdim diye taciz mailleri alanlardanım. Tuhaftır, şimdi aynı kişiler için buraya yazıyorum.

Konu kişinin kendisi olunca, tutum ve davranış kalıpları, taşlaşmış kişilik yapısı, vb. olunca, "değişmenin" çokça sözü edilen, ama pek de başarılmayan bir süreç olduğunun çok iyi farkındayım. Psikoloji eğitimi almış, kişilik üzerine çokça okumuş, çokça kafa yormuş birisi olarak. Hem kendimden, hem başkalarından.

Ama burada konu tam olarak bu değil. Yani insanlardan kişilik özelliklerini değiştirmelerini beklemek gibi bir konumda değiliz.

Ancaak! Bir arada yaşamanın, toplumsal yaşamın gereği olan davranışsal anlamda değişme bekleyebiliriz, beklemek de hakkımızdır. Karşımdaki saldırgan, küstah, kinci bir kişilik yapısına sahip olabilir. Ama ben ondan, bana karşı bu tür eğilimlerini dizginlemesini isteyebilirim.

Örneğin (yanlış anlamadıysam, bu tür yasaklı olan arkadaşlar yazamasalar da, yazılanları okuyabiliyorlar) yasaklı arkadaşlar, yasaklanmalarına neden olan "yanlış anlaşılmalardan" kaçınmaya özen göstereceklerini "beyan edebilirler."

Bence buna da gerek yok. Doğrudan, konu bazında etkileşim bence daha etkili olabilir.

(kişisel bir deneyim: Bir arkadaş, "taktir" midir, "takdir" midir türünden basit bir şey için, ateş püsküren bir "disagree" yazmıştı. Ben de benzeri bir sertlikte cevap verdim. Haklı olduğunu belirtmeyi de ihmal etmedim. Sonra, o notunu silip, daha yumuşak bir "disagree" notu yazdı. Ben de, kendisine teşekkür ederek, aynı yumuşaklıkta cevap verdim. Buna benzer bir iki olay yaşadığım için, kaydetmeye değer görüyorum)

Kudozda son zamanlarda belirgin bir "iyileşme" olduğunu görüyor ve merak ediyorum:

Bu iyileşme uygulanması kolay cezalardan mı kaynaklanıyor, yoksa kudozda ve prozda genelde aktif olan arkadaşların hiç de kolay olmayan çabalarından mı? Hangisi daha etkili, gerçekten merak ediyorum.


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 12:29
Member
English to Turkish
+ ...
Kolay olmadı ki! Nov 23, 2004

Kudozda son zamanlarda belirgin bir "iyileşme" olduğunu görüyor ve merak ediyorum:

Bu iyileşme uygulanması kolay cezalardan mı kaynaklanıyor, yoksa kudozda ve prozda genelde aktif olan arkadaşların hiç de kolay olmayan çabalarından mı? Hangisi daha etkili, gerçekten merak ediyorum.



Bu insanların hakları ne olacak?

-1, Proz'daki politika yasağı kuralını çiğnediği için atılmış. Başka kimlikle geri dönmüş. Bir forum tartışmasında, aynı milletten bir meslektaşının kendisine gerçek adıyla hitap etmesi üzerine foyası meydana çıkınca oracıkta kaydı silindi tekrar. Başka kimlik alıp tekrar Proz'a geldi mi bilmiyoruz. Ama en azından bunu herkesin gözünün içine sokarak yapma cesareti bulamadığı açık. Karşı örnek bizde var.

-2, ırkçılık yaptığı iddiasıyla atılmış. Özür dileyince tekrar alınmış. Tekrar aynı şeyi yapmış. Bir kez daha özür dilemiş, ama bu kez kabul edilmemiş. En azından aynı adla yeniden kimlik alma cesareti göstermediği biliniyor. Karşı örnek bizde var.

-3, dandik bir yahoo kimliği alarak taciz maili göndermiş. Taciz mailine maruz kalanın yayınladığı yahoo adresinden mailin hangi bilgisayardan gönderildiği saptandı. Yine taciz mailini alan kişinin bu konuda açtığı forumda adlı adınca teşhir edilerek Proz'dan atıldı. Karşı örnek bizde var.

-4, bir müzik sitesinin linkini koymuş bir yerlere (ya forum, ya kendi sayfası). Bunun reklama girdiği iddiasıyla müdahale üzerine kaldırdı; aynı şeyi tekrar yapınca Proz'dan kaydı silindi. Bizden tam buna uyan karşı örnek bilmiyorum.



Yasaklama, en azından Türkçe Proz topluluğunda kolay değil, ayrıca. Size mail gönderen kişi -ki kim olduğu malum, sızlanma mailleri gönderdiği ilk kişi siz değilsiniz, bu yazı çıktıktan sonra ben de taciz mailleri gönderdiği son kişi olmayacağım elbette- sizin "kolay" dediğiniz yasağa gelene kadar çok uzun süre müsamaha gördü. Forumdan önce başka alanlarda ban yedi; ban kaldırılır kaldırılmaz, ban'a sebep olan davranışa yeniden başladı. Türkçe forumu incelerseniz, bütün bunları zaten görürsünüz. Bence burada asıl mesele, oturup kendi davranışlarını hiç mi hiç düşünmeden, "Bana bu yapıldı!" feryadını basmaktır. Yüz kere hız sınırını geçip de ceza almışsınız ve "Radar bana taktı" diyerek kendinizi savunuyorsunuz. Olacak şey mi bu? Buyrun, cennet vatanımdaki bir berber muhabbetinden, ayniyle vakidir: "Bizim oğlan bu sene de kazanamadı üniversiteyi, bilgisayar çocuğa takmış." Aynı mantık işte.

Ha, yazınızın sonunda sorduğunuz soruya geleyim: Düzelme derken forumu da kastediyorsanız, evet, iddianızın aksine hiç de "kolay" olmamış olan yasaktandır. En azından bu da bir faktördür.

[Edited at 2004-11-23 21:47]


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 12:29
Member
English to Turkish
+ ...
Ban Nov 23, 2004

Tayfun Torunoglu wrote:
Proz Türkçe topluluğunda hak etmedikçe kimseye ban koyulmamış, atılmamış ve hatta denilebilir ki çok hakketmesine rağmen hepsi hoşgörüyle geçiştirilmiş ama ta ki sistemi işlemez hale getirdiklerinde gereği yapılmıştır.



Kim derken verdiğim örnekleri mi kastediyorsunuz, karşı örnekleri mi, emin değilim. Birinciler ve atılmalarına vesile olan olaylar, eski forumlarda hâlâ duruyorsa da, olmuş bitmiş şeyleri teşhir etmeyelim bence. Karşı örnekler için de aynısı geçerli. Yukarıda alıntıladığım sözlerinize ise kesinlikle katılıyorum. Türkçe Proz'da biri ban yemişse, derviş sabrını bile çatlatmayı başarmış da yemiş demektir.

_____________


Yahoo adresinden bilgisayar kimliği zor tespit edilir başka birşeydir etse etse FBI veya CIA edebilir


Düzeltme Yahoo adresinden değil tabii, pardon. Maili alan, Proz'a forward etti, Henry'nin isteği üzerine. Mailde IP bilgisi var, oradan buldular. Hem Jason, FBI'a freelance iş de yapıyordur belki



[Edited at 2004-11-24 03:30]


 
Selçuk Budak
Selçuk Budak  Identity Verified
Local time: 13:29
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
mağdurlar adına konuşayım derken, mağdur durumuna düşmek istemem! Nov 24, 2004

Dünkü yazıdan sonra, "özellikli mail" trafiğim birden yoğunlaştı. Kendimi, burada yazdıklarımı yalayıp yutma noktasında buluverdim!
İnsan gönlüyle aklı arasında kalınca, gidecek, kaçacak yer bulamıyor. Tıpkı şu an içinde bulunduğum durum gibi.

Gönlüme göre davranayım ("herkese özgürlük") derken, artan trafikten çalışamaz hale gelmek üzereydim, olacaktım da zaten, eğer mail serverimde arıza olmasaydı. Yarın düzelince, epeyce mail alaca
... See more
Dünkü yazıdan sonra, "özellikli mail" trafiğim birden yoğunlaştı. Kendimi, burada yazdıklarımı yalayıp yutma noktasında buluverdim!
İnsan gönlüyle aklı arasında kalınca, gidecek, kaçacak yer bulamıyor. Tıpkı şu an içinde bulunduğum durum gibi.

Gönlüme göre davranayım ("herkese özgürlük") derken, artan trafikten çalışamaz hale gelmek üzereydim, olacaktım da zaten, eğer mail serverimde arıza olmasaydı. Yarın düzelince, epeyce mail alacağımdan eminim.

Konuyu bu kadar kişiselleştiren, üstelik de bu kadar "ostrich" politikası izleyen insanlarla bir noktaya varmak, itiraf edeyim çok zor.

Dönüp eski "topic"leri okuyarak geçmişte olanları anlamaya çalıştım. Burada yazılanların dışında daha birçok şey olduğundan da eminim. Kudoz'dan hatırladığım acayiplikler var.

Bütün bunları enine boyuna tartınca, diktatör bir yönetim insana daha ferahlatıcı geliyor. İfade edilen genel kanı da gözlenen iyileşmenin büyük ölçüde sopayla sağlandığı yönünde olduğuna göre, böyle bir konuyu gündeme getirmekle benim açımdan "abesle iştigal" vaziyeti söz konusu. Yapmamız gereken tek şey, yeterli sayıda "kolluk kuvveti" oluşturarak, asayişi berkemal kılmak. Şükürler olsun ki, şu anda yasaklı olanlar asayişten sorumlu değil! Bir düşünsenize! Bir arkadaşın ifade ettiği gibi tanrı esirgesin ya birgün olurlarsa?

Demek ki, buralarda yaşanan onca tartışma, onca fikir alış verişi, edilen onca söz, bir "lafı güzaftan" ibaret. Gereken tek şey, birkaç sopalı adam! Ya sopa yanlış insanların eline geçerse? Daha kurnaz, daha akıllı, daha cin fikirli kişilerin?

Karikatürize ettiğimin çok iyi farkındayım, ama netleştirmek için bazen karikatürize etmek gerekebiliyor.

Benim gönlüm hala iyiniyetten yana. Söz konusu kişilere burada bir şans verilse, çıkıp kendileri açısından incitici olmayan bir yoldan, proz topluluğunda rahatsızlık yaratıcı davranışlardan kaçınmaya azami özeni göstereceklerini ifade etseler, acaba "genel kanının" kanısı değişebilir mi?

Neyse ki, Rahvan (bilerek "v" yazdım) hanım gibi, "acıdım şu garibanlara. Bırakın gitsinler!" diye genel af isteyip, ortalığı tekrar kan gölüne bulama riski yok burada.

Burada herşey, herkesin gözünün önünde olup bitiyor. Yani burada kimse "karamanın koyununu" oynayamaz. Yaramazlık yapanın anında "Asayişe" takılacağı muhakkak.

İşte benim takıldığım konu da bu. Her şeye rağmen, olay bazında müdahale bana daha yapıcı geliyor. Ya da kısıtlamaların, bir tür "eskalasyonla" uygulanması.

Burası, gerçek, somut sonuçlar doğurabilse de, birçok yanıyla sanal bir dünya ve sanal dünyada hiçbir şey geri dönüşsüz değildir. Gerçek dünyada suçluyu salıverdiniz mi, bir daha bulamayabilirsiniz.
Ama burada herkes parmaklarınızın ucunda zaten.
İki tuşa dokundunuz mu, "infaz" tamamdır.
Ama unutmayalım ki, "to err is human" (bunun bir diğer Türkçe karşılığı da "Düşmez kalkmaz bir ahlah" mıdır=)
And we are all supposed to be humans...
Collapse


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 12:29
Member
English to Turkish
+ ...
Elin oğlu çözümü bulmuş Nov 24, 2004

Peer comment etme hakkına ban konan, özgül ağırlığı yüksek bir başka meslektaşımız da Kudoz cevaplarına "Disclaimer" koymuş:

Disclaimer: My full use of this and other forums has been restricted for reasons unknown, so please forgive my lack of direct support for answers offered by other contributors and critical assessment of non-contributors who are misleading and/or abusive.


Sebeplerinin onun için hep meçhul kalacağına eminim; kendisiyle ilk müşerref olduğumuzda, soru soran insana ağır seksüel konotasyonları olan tatsız şakalar yapmakta, kendisini olanca nezaketiyle uyarmaya çalışan moderatöre de aynı minval üzerinde sataşmaya devam etmekteydi. O soruda bir sürü cevabın kapatılmasına kadar giden bu tatsızlıktan sonra da uzun süre yasaksız olarak devam etti.

Yani gönül böyle modern ve yaratıcı pişkinlikler istiyor işte...


 
Selçuk Budak
Selçuk Budak  Identity Verified
Local time: 13:29
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Dokuz köy Nov 26, 2004



[Edited at 2005-01-06 06:05]


 
Serkan Doğan
Serkan Doğan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 13:29
Turkish to English
+ ...
' traduttore traditore ' Nov 26, 2004

bu sözü hatırlatmak istemezdim, yine de kimseye direkt göndermeye yapıyor değilim.. proz sadece başımız sıkıştığında başvurduğumuz ve zaman zaman gevşediğimiz bir platform mu olmalı? en başta kırıcı olmamak ve etiğe dikkat etmek, mesleğimize saygılı olmak önem taşır ve özen gösterilmelidir, diye düşünüyorum...

 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 12:29
Member
English to Turkish
+ ...
Benim bu taraftan görünen Nov 29, 2004

Bu forumu baştan sona bir kez daha okuduktan sonra, bana yanlış, eksik veya haksız görünen bir iki nokta olduğu için bir mesaj daha yazma ihtiyacı duydum. Benim burada ve başka her yerde gördüğüm kadarıyla iletişim faciaları, gündemdeki konu neyse onun çerçevesi içinde kalamamaktan, "şimdi ve burada" esasına bağlı kalarak konuşamamaktan doğuyor. Bu da normal, çünkü bizler insanız malum, bilgisayar programı değiliz. Araya duyguların girmemesi mümkün değil, ama... See more
Bu forumu baştan sona bir kez daha okuduktan sonra, bana yanlış, eksik veya haksız görünen bir iki nokta olduğu için bir mesaj daha yazma ihtiyacı duydum. Benim burada ve başka her yerde gördüğüm kadarıyla iletişim faciaları, gündemdeki konu neyse onun çerçevesi içinde kalamamaktan, "şimdi ve burada" esasına bağlı kalarak konuşamamaktan doğuyor. Bu da normal, çünkü bizler insanız malum, bilgisayar programı değiliz. Araya duyguların girmemesi mümkün değil, ama yine de duygular yatışınca dönüp tekrar bir bakarak konuyu ait olduğu çerçeveye çekmek mümkün. Bu sayede iletişim bozukluğu önlenebilir/düzeltilebilir. Yeter ki iyi niyet olsun, ama kimsenin kafasının içine girip bakamayacağımız için -daha kötüsü, kimse kendi kafasının içini de pırıl pırıl bir ışık altında göremediği için- iyi niyet kabulü de yine herkesin iyi niyetine kalmış bir durum artık. Neyse, ben bir iki noktayı tekrar hatırlatayım, kendimce, ve benim buradan bakınca göründüğü üzere:



Öncelikle, Selçuk Budak arkadaşımız kimseyi savunuyor konumunda falan değil. Bir cezanın müebbet olamayacağını savunuyor sadece. Bir kişi adına değil, bir ilke adına konuşuyor. Bunun gözden kaçırılması veya es geçilmesi, iletişim faciasına giden yolda ilk adım olur:
Kanunla bir şekilde başı derde girenler (çalanlar, dolandıranlar, cinayet işleyenler, vs. cezasını "doldurup" çıkıyor)

Peki Proz'daki cezalar hiç dolmuyor mu?

Burada şu veya bu şekilde hata yapmış insanlara, "düzelme ve düzeltme" şansı hiç verilmiyor mu?



Benim şahsen bu ilkeyle bir problemim yok, olamaz da. Sadece söz konusu örnekle ilgili olarak ilk mesajda öne sürdüğüm çekince hâlâ geçerli:
Bu tür yaptırımlara uğramış kişiler, aradaki neden-sonuç ilişkisini idrak edip gerçekten davranışlarını değiştirmeye karar vermiş mi, hatta özür dilemeye, mesela; yoksa hiçbir şey yapmadıkları halde durduk yerde yaptırıma uğradıklarını düşünerek sızlanma eğilimindeler mi? Bu ikincisi çok yaygın bir psikoloji olduğu için bilhassa sormadan edemiyorum da.


Yine trafikten örnek vereceğim ama, kırmızı ışıkta geçti diye bir insanın ehliyetine sonsuza kadar el konamaz. Ama bu insan renk körüyse, kırmızıyla yeşili ayırt edemiyorsa, o zaman zaten ehliyet almamış olması gerekir, yanlışlıkla verilmiş ehliyeti de sonsuza kadar geri alınabilir, sanıyorum.

Şu "diktatör yönetim" meselesinin de bu ışık altında yeniden değerlendirilmesinde fayda görüyorum, tabii:
Bütün bunları enine boyuna tartınca, diktatör bir yönetim insana daha ferahlatıcı geliyor.


Ve benim kişisel kanaatimi soracak olursanız, aslında ortada diktatörlük de yok yönetim de, durum daha çok, gardiyanın anahtarı cebine koyduğu pantalonu kuru temizlemecide unutup, kuru temizlemeci fişini de yanlışlıkla çöpe atması gibi bir senaryo getiriyor benim aklıma ya, neyse...


Buradaki örnekte bir idrak sorunu olduğu da zaten Selçuk Bey'e sonradan gönderilen mesajlardan belli.
Sabah kalktığımda posta kutumda bir mesaj buldum: "Size yazmam hataydı zaten." vs. vs. diyor, ve ekliyor "size başarılar..."


Dolayısıyla, bugüne kadar birçok kişiye ciddi rahatsızlık vermiş ve bir forumun nasıl kullanılacağını anlamamakta, dahası insanlara hakaret etme hakkı olamayacağını anlamamakta direnmiş birine yine de bir şans daha verilmesini savunan tek kişinin hoşgörüsü de sonunda tükendiğine göre...
Eğer başkalarına hakeret eden, her yolla rahatsız, tehdit, sövme ve edepsizlikler yaparak bir mekandan atılmış veya kısıtlanmış kişileri o ortamda savunursanız, onun mağdur ettiklerini yaralarsınız.


... demek ki "Kalsın, böyle iyi" konusunda mutabıkız.


Yalnız, şu noktada da nesnel olmak ve haksızlık etmemek lazım. Ben demişim ki,
Düzelme derken forumu da kastediyorsanız, evet, iddianızın aksine hiç de "kolay" olmamış olan yasaktandır. En azından bu da bir faktördür.


ama bu, forumdaki akla hayale sığmaz zırvalık ve edepsizliklerin son bulması anlamında geçerli sadece. Bunlar son bulduktan sonra da Türkçe forumun, âdeta üstüne ölü toprağı serpilmiş olmak gibi bir sorunu vardı, belki de yukarıdaki hadisenin yarattığı yorgunluktan ötürü. Bu durumun düzelmeye başlamasında, yapıcı ve paylaşıcı yaklaşımıyla forumu yeniden canlandıran üyelerin payı vardır ki bunlardan biri de Selçuk Budak arkadaşımızdır. Dolayısıyla onun hakkını yemeyelim, şevkini kırmayalım ve forumumuzu bu şekilde koruyup gözetmeye de lütfen devam edelim.

Herkese selamlar


[Edited at 2004-11-29 00:45]
Collapse


 
Selçuk Budak
Selçuk Budak  Identity Verified
Local time: 13:29
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Sabahlar hayrola Nov 29, 2004



[Edited at 2005-01-06 06:06]


 
Pages in topic:   [1 2 3] >


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

Müebbet cezalar!


Translation news in Türkiye





Anycount & Translation Office 3000
Translation Office 3000

Translation Office 3000 is an advanced accounting tool for freelance translators and small agencies. TO3000 easily and seamlessly integrates with the business life of professional freelance translators.

More info »
Protemos translation business management system
Create your account in minutes, and start working! 3-month trial for agencies, and free for freelancers!

The system lets you keep client/vendor database, with contacts and rates, manage projects and assign jobs to vendors, issue invoices, track payments, store and manage project files, generate business reports on turnover profit per client/manager etc.

More info »