Pages in topic:   [1 2] >
Çevirmenlere müjde: Makına tercumesi bulundu!
Thread poster: Özden Arıkan
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 20:33
Member
English to Turkish
+ ...
Jan 30, 2006

Az önce aldığım bir maili sadece gönderici ismini çıkararak aşağı kopyalıyorum. Eminim siz de benim gibi derin bir oh çekecek, hatta zil takıp oynamaya başlayacaksınız:


Makına tercumesi:

Merhabalar,
Ben atomatık çeviri sistemini(İngilizden Turkçeye) 24 konuda 100 de 95 ta 100 doğruluk oğranında sağlamışım.

Konular Genel, Microsoft terimleri, Teknology, Cep telfonlar, Buyuk Bilgisayar fırmaları(Novel, Oracle ..., otomotiv)dir.

Bu konuda herhangı bir fıkrınız var mı? ve eğer böyle bir sistem, sizin işlerinizi yapabilse? Yanı butun kaynakları alıp ve tercumesini 100 de 95-100 döğrulukla size verirse ve hatta kaynakların konusunda
kendisi yapabilse?

Bu programı tamamen bitrmişim ve istanbulda pyasaya geçirmesini döşunuyorum.

fikrinizi almak bana bir zevk.

Saygılar



Cevaben, kendi anadiline çeviri yapan bir makına geliştirmesini önerdim


 
Serkan Doğan
Serkan Doğan  Identity Verified
Türkiye
Local time: 21:33
Turkish to English
+ ...
Yazık Jan 30, 2006

Ne yazık ki, eğitimli insanlar bile bizim şu meşakkatli mesleğimize "ne var ki çeviri yapmakta, çok iyi mi İngilizce biliyorsun, bizim bir arkadaş var yeni ABD'den geldi süper yabancı dili var çok iyi yapar bu işi, ne kadar zor olabilir yani biliyorsan o dili yazarsın gider ne özelliğin var" şeklinde yaklaşabiliyor. İnternetten indirilebilen freeware çeviri programcıklarının bu işi rahatlıkla yaptığı sanrısına kapılıyorlar. Ama, bir gün gelecek mi gerçekten... See more
Ne yazık ki, eğitimli insanlar bile bizim şu meşakkatli mesleğimize "ne var ki çeviri yapmakta, çok iyi mi İngilizce biliyorsun, bizim bir arkadaş var yeni ABD'den geldi süper yabancı dili var çok iyi yapar bu işi, ne kadar zor olabilir yani biliyorsan o dili yazarsın gider ne özelliğin var" şeklinde yaklaşabiliyor. İnternetten indirilebilen freeware çeviri programcıklarının bu işi rahatlıkla yaptığı sanrısına kapılıyorlar. Ama, bir gün gelecek mi gerçektenCollapse


 
Nizamettin Yigit
Nizamettin Yigit  Identity Verified
Netherlands
Local time: 20:33
Dutch to Turkish
+ ...
Bir gün gelir Jan 30, 2006

Bence o gün gelecek. Tabi sorun onun ne zaman gelceğinde... Bence ufka bakınca bizim nesillerden sonra olacağı kesin gibi geliyor. Dolayısıyla bu bizler için hem iyi hem kötü bir haber. İyi bir haber zira uğraştığımız işin piyasası birden uçup gitmiyor. Kötü bir haber, eğer bu gelişme teknolojinin bize bahşedeceği bir nimet ise biz ona erişemiyoruz.

Ya ben asıl şu ana dilde makina geliştirme esprisini tutmuştum. Bence bu bir robot olmalı. Robotun elin
... See more
Bence o gün gelecek. Tabi sorun onun ne zaman gelceğinde... Bence ufka bakınca bizim nesillerden sonra olacağı kesin gibi geliyor. Dolayısıyla bu bizler için hem iyi hem kötü bir haber. İyi bir haber zira uğraştığımız işin piyasası birden uçup gitmiyor. Kötü bir haber, eğer bu gelişme teknolojinin bize bahşedeceği bir nimet ise biz ona erişemiyoruz.

Ya ben asıl şu ana dilde makina geliştirme esprisini tutmuştum. Bence bu bir robot olmalı. Robotun eline bir değnek veya bir iğne verilmeli.

Bu makina geliştiren zat-ı muhterem gibi birileri ana dilinde hata yaptıkça değnek başına inmeli veya robot kardeş iğneyi dürtmeli.

Rbotoics çalışanlara ilham kaynağı...

Hadi kolay gelsin,

N. Yiğit
Collapse


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 20:33
Member
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Tabii ismi çıkarınca... Jan 30, 2006

...asıl mesele biraz havada kalmış olabilir: Arkadaşın ismi, Türkiye'den olmadığını gösteriyordu. Yine de kesin bilemeyiz ama, anlaşılan Türkçeye anadil düzeyinde vâkıf değil kendisi. Eh, onun programladığı Türkçe çeviri de işte bu yazdığı mail kadar olmuştur.

 
shule
shule  Identity Verified
Local time: 21:33
English to Turkish
+ ...
Başarılı bir program:) Jan 30, 2006

Özdencim bu olsa olsa İngilizce'den Türkçe'ye bahsedilen otomatik çeviri programıyla çevrilmiş bir tanıtım metnidir. Üstelik gönderen kişi gerçekten Türkçe bilmiyorsa amacına yaklaşmış demektir, en azından meramını anlatabiliyor. Bu programların benzerleri onu bile yapabilmekten daha çoook uzak...

 
ilker ingiz
ilker ingiz
Türkiye
Local time: 21:33
German to Turkish
+ ...
Ağlamak istiyorum Jan 30, 2006

bu konuda başka bir yorum yapmak gelmiyor içimden. Diğer yandan makinenin yaptığı çeviriyi görünce çevirmenlerin en az bir 500 yıl daha işsiz kalmayacağına inandım ve rahatladım

[Subject edited by staff or moderator 2006-01-30 14:33]


 
Haluk Levent Aka (X)
Haluk Levent Aka (X)
Local time: 21:33
Japanese to Turkish
+ ...
off-topic'e doğru geçişli ama genelde konuyla alakalı... Feb 27, 2006

Kanımca mütercimleri işsiz bırakma tehdidi makine çevirisine bağlı olarak değil, hepimizin (tamam pek çoğumuzun) bir şekilde kullandığı TM/CAT yazılımlarına ve aslında biz çevirmenlere bağlı olarak gelecek.

İnsan beyni lineer olmadığından düz bir zemin üzerine haritasını çıkartmak (ciddi bir şekil bozukluğu yaratmadan) mümkün değil ve uzun bir süre de mümkün olmayacak. Ancak, pek çok teknik branşta mega TM'ler oluşturup, 100% hitlerin sayı
... See more
Kanımca mütercimleri işsiz bırakma tehdidi makine çevirisine bağlı olarak değil, hepimizin (tamam pek çoğumuzun) bir şekilde kullandığı TM/CAT yazılımlarına ve aslında biz çevirmenlere bağlı olarak gelecek.

İnsan beyni lineer olmadığından düz bir zemin üzerine haritasını çıkartmak (ciddi bir şekil bozukluğu yaratmadan) mümkün değil ve uzun bir süre de mümkün olmayacak. Ancak, pek çok teknik branşta mega TM'ler oluşturup, 100% hitlerin sayısını arttırıp, “zaten %100 hitleri çevirmiyorsun” diyerek bunlara para ödememek Avrupa’nın ve Amerika’nın önde gelen bazı çeviri/lokalizasyon firmalarının başvurduğu, bundan sonra da daha sık başvurabileceği bir yöntem gibi geliyor bana.

Geçenlerde 5-6 ülkede büroları olan, toplam 500 çalışanlı bir çeviri/lokalizasyon firmasının yetkilileri ile toplantım oldu. Adamlar Türkçe'ye de girmeye karar vermişler ve bu işi araştırmak için yurtdışından uçağa atlayıp buralara kadar gelmişler. Benimki dahil bir kaç firmayla görüşmüşler…

Talepler inanılmaz. Benim METİN ÇEVİRİSİ için freelance olarak talep ettiğimin altında bir rakamı proje yönetimi, lokalizasyonu, terminoloji araştırması, finansmanı, stopajı, vergisi vs. dahil LOKALİZASYON projesi için ödemeyi teklif ediyorlar. Üstelik efendim 100% hitlere bedel ödemezlermiş, bürolarında %100 hitlerin sayısını arttırıp maliyeti düşürmek için 2 yazılım mühendisi sürekli olarak kod yazmaktaymış. Diğer iki mühendis gelen kodlar üzerinde sürekli bu programları çalıştırıp maliyet düşürmekteymiş… Daha bir yığın Made in Kayseri fikirler. Adamlar sinekten yağ çıkartmak için program yazmaktalar.

Tam iki saat boyunca bana firmaları / yapılanmaları / müşterileri vs. hakkında hiç ihtiyacım olmayacak bilgiler verdiler. Kalite beklentilerini, projelerinin ne kadar hassas olduğunu, örneğin satır sonunda fazladan bırakılacak bir boşluğun ya da basit bir kodlama (encoding) hatasının ne kadar pahalıya mal olabileceğini vs. anlattılar. Sonra da Türkiye’de nispeten kaliteli hizmet veren bir çeviri bürosunun liste fiyatı kadar bir bedeli bu meşakkatli lokalizasyon projesi için ayıracaklarını söylediler. Sebep dil fiyatlandırmasıymış. Efendim Türkçe’nin dil fiyatı örneğin Almanca’ya, Fransızca’ya göre daha düşükmüş (örnek olarak Çin ve Rus piyasaları gösterildi) ve bu nedenle teklif ettikleri fiyat da adilmiş. Hatta işbirliği yaptıkları firmaların kazanmasını onlar da isterlermiş (Allah razı olsun be).

Türkçe’nin dil fiyatının düşük olmasının nedeni nedir acaba? Beynini ucuza satan (belki aramızdan) kimi mütercim zevat mı? Bir sayfa En – Tr çeviri yapan Türk arkadaşım 1 sayfa En – De çeviri yapan Alman arkadaşımdan daha az mı yoruluyor veya ne bileyim, daha mı az kalifiye ki daha düşük bir rakama tamah ediyor? Hem de 3'te - 5’te biri bir rakama…

Ortalıkta (kelimenin tam anlamıyla) üç otuz para için TM oluşturup kendini bacağından vuracak mütercimler / çeviri büroları olduğu sürece, benim fiyatlandırma ve etiğe ters bulmam dolayısıyla geri çevirdiğim bu *projeyi* kabul edecek bir çeviri/lokalizasyon firması bulmakta güçlük çekmeyeceklerdir elbette. Böyle devam ettiği sürece mütercimlik bir ek iş, üniversite öğrencilerinin 300 – 500 kelimelik dağarcıkları ile soyunmaktan korkmadıkları bir “çabuk kazanç” kapısı olarak kalmaya devam edecek.

Onların yaptıkları çeviri bu beyefendinin yazdığı programın yaptığı çeviriden daha anlamlı değil; ama sizce de daha ciddi bir tehdit oluşturmuyor mu?

Daha bu sabah bir mail aldım: "Haluk Bey, ben müşterime sizi önermiştim. Ancak o sizin yarı fiyatınıza bir Ankara bürosuna yaptırmış işi. Milyon avroluk AB hibesi içindi bu çeviri. Bu haliyle komisyona sunulması mümkün değil. [Abuk bir zaman]'a kadar düzeltilmesi veya tekrar yapılması lazım. Bize yardımcı olabilir misiniz?"

"Olamam!" diyesim var... Hatta sitenin indeks sayfasına kilit vurup, "Bitirdiniz lan beni. Mütercime ödenen beş kuruşun hesabını yapan ucuz müşterilerle cep sözlüğü kullanarak çeviri yapmaya çalışan sözüm ona mütercimler ve kim bilir kimin ofisboyu iken ayrılıp dibime büro açan tercüme bürosu işletmecileri arasında sıkışıp, utanıp gayret-i gufranla (rahmetli Zeki Müren kadar incelerek) gidiyorum efenim” diyesim var.

Saygılar,
Haluk L. Aka
Collapse


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 20:33
Member
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
"Olamam" demeyin Mar 1, 2006

Haluk Aka diyeyazıyor:
Daha bu sabah bir mail aldım: "Haluk Bey, ben müşterime sizi önermiştim. Ancak o sizin yarı fiyatınıza bir Ankara bürosuna yaptırmış işi. Milyon avroluk AB hibesi içindi bu çeviri. Bu haliyle komisyona sunulması mümkün değil. [Abuk bir zaman]'a kadar düzeltilmesi veya tekrar yapılması lazım. Bize yardımcı olabilir misiniz?"

"Olamam!" diyesim var...



"Olmam!" deyin bence, hatta "Olmam, ulan!" deyin, hatta... neyse, onu buraya yazmayayım


Ey mütercim, gitme aman!
Gideceksen de etme gufran... diye devam edebilirim de, şimdi şöyle bir şey var: Hiçbirimiz buraya gelip de, "Kelimesi 18 sentten iş aldım, 15 günde ödüyorlar, üstelik devamı gelecek" demiyor. Ancak böyle durumlar olunca anlatıyoruz. Ondan sonra bir moral çöküntüsü, bir kolektif buhran. Millet tırsıyor, "Sizin için sakıncası yoksa 5 sente olur, yine de bu sizi çok zorlayacaksa bir şeyler yaparım... ödemekte acele etmeyin, efendim" diye fiyat veriyor. Bir panik, bir telaş yılbaşından beri. N'oluyoruz? Yılın ilk iki ayı bütün piyasalar durgundur, millet hesap yapar, vergi öder. Bozgunculuk yapmayın. Bir kısım ajans blöfçüdür, onlarla iş yapılmaz zaten. Bir kısmı da işi bilmez, böyle üveyik kuşu gibi, "Yardımcı olabilir misiniz, Haluk Bey?" diye gelir, düşerler sonra. (Kesinlikle "Olmam!" deyin bakın, ahirette iki elim yakanızdadır, ona göre. "Ulan" kısmını opsiyonlu bırakıyorum.) Telaşa mahal yok. Geleceğe dönük kötümserliğe hiç mahal yok, bir insanın çevirisini düzeltmek için üç insan yetmiyor, bir makinenin çevirisini kaç kişi düzeltecek? Aman keşke makine çevirisi kullansa da herkes bize daha çok iş çıksa.

Bence tersine iyimser olmak lazım, çevirmenlik meslekleşiyor yavaş yavaş. Eskinin çevirmenlerini düşünün, böyle birbirlerini bulup ağlayamazlardı da. Zaten eskiden çevirmen yoktu, ne iş yaparsın diye sorunca "Çevirmenim" diyemez, çekinirlerdi. Şimdi sorunca diyoruz, onlar da "O ne? Nasıl yani?" diyorlar, yine eskiye göre iyi (Aslında benim en sevdiğim cevap şu, "Nasıl yani? Yabancı dillerden falan mı?" Bir de, ay bunu da anlatıp öyle gideyim, İstanbul'da bir berberim vardı benim, her gittiğimde aramızda şu diyalog mutlaka geçerdi: "Abla, sen ne iş yapıyordun, gazeteci miydin?" / "Yok, çevirmendim." / "Haa, çevreciydin, doğru!")


 
Selçuk Budak
Selçuk Budak  Identity Verified
Local time: 21:33
English to Turkish
+ ...
Doğurgan Meslek! Mar 3, 2006

Eğer bir berber dükkanınız varsa, büyük bir ihtimalle kendiniz de berbersinizdir. Ve yanınızda çalışan, bahşiş için ceket palto tutan ve müşterinin üzerini fırçalayan çırağın, bir gün "kendi işini kuracağını" bilirsiniz. Müşteri de bunu bilir. Çünkü bu, işin doğasında vardır. Bundan ötürü ona kızmaz, içerlemezsiniz.

Çırak oraya önceden verilmiş bir kararla, önceden hazırlanmış bir planla gelir: Çırak olacak, yetişecek, kalfa, usta
... See more
Eğer bir berber dükkanınız varsa, büyük bir ihtimalle kendiniz de berbersinizdir. Ve yanınızda çalışan, bahşiş için ceket palto tutan ve müşterinin üzerini fırçalayan çırağın, bir gün "kendi işini kuracağını" bilirsiniz. Müşteri de bunu bilir. Çünkü bu, işin doğasında vardır. Bundan ötürü ona kızmaz, içerlemezsiniz.

Çırak oraya önceden verilmiş bir kararla, önceden hazırlanmış bir planla gelir: Çırak olacak, yetişecek, kalfa, usta olup kendi işini kuracak.

Eğer tercüme bürosu sahibi iseniz, ya da tercüme bürosu sahibi olmayı hayal ediyorsanız, bu işin son derece doğurgan bir iş olduğunu sakın aklınızdan çıkarmayın.

Eğer ilgili kişiler bu yazdıklarımı okursa lütfen üstüne alınmasın, çünkü kimseyi horlamak, küçük görmek, kınamak gibi bir niyetim yok, kişisel bir saldırı içinde de değilim.

Bu işin doğurganlığı işin doğasından geliyor. Ben de patronuma kızıp tercüme bürosu açmaya kalkışmıştım. Hatta yayınevi patronuna kızıp bir de yayınevi açıp batırdım, ama o ayrı bir hikaye.

Geçen yıl İstanbul'dan bir telefon almıştım. "Selçuk abi bizimle çalışır mısın?" diye. Uzunca bir süre kim olduğunu anlayamayınca, açık etmek zorunda kaldım. Karşımdaki de hatırlattı. Bir büroda, daktilo odasında çalışan çok iyi niyetli, temiz bir arkadaştı. Aradan yıllar geçince, tercüme bürosu açmış. Umarım başarılı olmuştur.

Geçen hafta, Ankara'dan bir bürodan eski bir tanıdık aradı, biraz dert yandı. Bürodaki teknik sorumlu arkadaş ayrılıp tercüme bürosu kurmuş!

Eğer tercüme bürosu iseniz ve sizinle çalışanların kendi tercüme bürolarını kurduklarını görecek kadar şanslıysanız (yani bu piyasada o kadar ayakta kalabilmişseniz), bu sizi şaşırtmamalı. Kendi adıma ben, çalıştığım, tanıdığım tüm tercüme bürolarında aynı sürecin periyodik olarak yaşandığını gördüm. Herkesin, şansını bir kere deneme hakkı var!

Şimdi asıl konuya, tercüme yapan makinelere ve TM'lere dönecek olursak:

Şu anda kullandığım genel ve özel TM'ler var. Genel TM'm o kadar şişti ki, ne yapacağıma bir türlü karar veremiyorum. Halihazırda içinde 250,000'i aşkın TU (translation unit) var. Ama daha işe yaradığını görmedim. TM'lerin tercüman aleyhine çalıştığı konusunda Haluk'a kısmen katılıyorum. Küreselleşen dünyada artan tercüme ihtiyacı şimdilik bu dezavantajı biraz dengeliyor gibi. Ama bunun çook uzun yıllar devam etmeyeceği de söylenebilir.

Birbirimize verdiğimiz zararın, TM'lerin bize verdiği zarardan kat kat fazla olduğu konusunda ise Haluk'a tamamen katılıyorum.

Bir süredir, teklif verdiğim işlerden hep aynı cevabı almaktan bıktım. "Onlar şu kadar kuruşa yapıyor, sen niye bu kadar kuruş istiyorsun?"lu sorulardan gına geldi.

İşte bu yüzdendir ki, bir süredir tercüme yapmamak için harcadığım zaman tercüme yapmak için harcadığım zamandan daha fazla olmaya başladı. Kalite düzeyi makul çeviri dediler, çaba gösterdik. CAT dediler öğrendik. DTP dediler, ıkına sıkına onu da hallettik. Üstüne lokalizasyondu, vs.ydi koyduk. Hala daha koymaya çalışıyoruz. Bu kadar emek ve çabadan sonra, altyapıdan bağımsız bir "şu kadar kuruş" insanın kanına dokunuyor.

Yaş gelmiş "kemale ermiş." 45'inden sonra hala daha başka neler yapabilirim, daha başka neler öğrenebilirim, neler sunabilirim diye çırpınıyoruz. Belki Özden karamsar bulacak, ama bir 10 sene sonra da kendimi aynı çırpınış içinde hayal etmek beni ürkütüyor. Son zamanlarda, hayatımda ilk defa, bundan 10 sene sonrası için "tercümesiz" bir yaşam hayal etmeye başladım. Tercümesiz geçen tüm zamanlarımı, o tercümesiz yaşamı nasıl kurabilirimi aramakla geçiriyorum.

Bulunur mu ki?
SB
Collapse


 
shule
shule  Identity Verified
Local time: 21:33
English to Turkish
+ ...
TM'lerle dost, birbirimizle dost, çeviriyle dost bir hayat dileğiyle... Mar 3, 2006

Selçuk Budak wrote:


Şimdi asıl konuya, tercüme yapan makinelere ve TM'lere dönecek olursak:

Şu anda kullandığım genel ve özel TM'ler var. Genel TM'm o kadar şişti ki, ne yapacağıma bir türlü karar veremiyorum. Halihazırda içinde 250,000'i aşkın TU (translation unit) var. Ama daha işe yaradığını görmedim. TM'lerin tercüman aleyhine çalıştığı konusunda Haluk'a kısmen katılıyorum. Küreselleşen dünyada artan tercüme ihtiyacı şimdilik bu dezavantajı biraz dengeliyor gibi. Ama bunun çook uzun yıllar devam etmeyeceği de söylenebilir.

Birbirimize verdiğimiz zararın, TM'lerin bize verdiği zarardan kat kat fazla olduğu konusunda ise Haluk'a tamamen katılıyorum.



Ben TM'lerin aleyhimize çalıştığı konusuna pek katılmıyorum. Bunu ayrı bir başlık altında da tartışabiliriz isterseniz. Gelecekte dediğiniz gibi devasa TM'ler oluşturulsa da işverenlerin çoğunda %100 matchleri ücretlendirme yönünde bir eğilim görmeyi ümit ediyorum. Çünkü benim gözlemlediğim kadarıyla "işini iyi yapan" şirketler böyle çalışıyor.

Ben genel TM oluşturmayı pek faydalı bulmuyorum. Daha çok şirketlere ve konulara göre TM oluşturuyorum. Gerek duyduğumda referans TM olarak çalıştırıyorum.

Birbirimize zarar vermek istemesek de zarar veriyor olabiliriz. Bu hemen hemen her sektörde, dünyanın her yerinde yaşanabilecek bir durum bence. Bu forumdaki paylaşımların bu konuda bilinçlenmemiz konusunda faydalı olduğunu düşünüyorum. En azından işe yeni başlayanlar için. Zaten sık sık düşük ücretlerin gündeme gelmesinin nedeni de bu olsa gerek. Ama Özden'in de dediği gibi bütün mesajların bu doğrultuda olması karamsar bir hava estiriyor forumda.

Bu kadar karamsar olmaya, havlu atmaya gerek yok bence Selçuk Bey. Ben henüz 25 bile olmadım ama 55'ime gelsem de çeviriden bıkacağımı düşünmüyorum. Bu bir tutku bence, sadece meslek değil. Tabi ki sizi bıktıran, caydıran, yoran bir çok etken olmuş olabilir. Ama sabaha teslim edilmesi gereken bir çeviriyi gecenin üçünde bitirdiğinizde sayfalar arasında hayran hayran, mutlu bir tebessümle dolaşırken tüm bu sıkıntılar unutuluyor bence. Tercümesiz bir hayata başlayabilirsiniz tabii ki, ama mesela editör olarak:) Daha uzak bir meslek düşünemiyorum... [Banguoğlu -zargan- bir editör arıyordu düşünürseniz;)]

Ya bu arada iyiden iyiye off-topic olacak ama Özden'cim resimdeki senin kızın değil mi? Allah aşkına bu kızı sen ne zaman, nasıl büyüttün bu kadar??? Beraber mi büyüdünüz?:)




[Edited at 2006-03-03 01:21]


 
Özden Arıkan
Özden Arıkan  Identity Verified
Germany
Local time: 20:33
Member
English to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Bu tamamen bir tarz ve yaklaşım meselesi Mar 3, 2006

Şimdi burada "domates" diye bir konu başlatsam, _küçükken çekirdeği boğazıma kaçtı_gördüğüm bütün domatesler çürüktü_domatesten nefret ederim_hem zaten gaz yapıyor_yemem ve yedirmem_ diye saydırmaya başlayan birileri çıkacaktır nasıl olsa; tabii _siz uyuyun artık salça var_domates üretmeyecekler yakında_ diyen de. Salçayı neyle yapıyorlar? demeyi akıl edecek olanlar da ya artık bezmiş durumda olur zaten, ya da domates yetiştirmekle meşguldür.

... See more
Şimdi burada "domates" diye bir konu başlatsam, _küçükken çekirdeği boğazıma kaçtı_gördüğüm bütün domatesler çürüktü_domatesten nefret ederim_hem zaten gaz yapıyor_yemem ve yedirmem_ diye saydırmaya başlayan birileri çıkacaktır nasıl olsa; tabii _siz uyuyun artık salça var_domates üretmeyecekler yakında_ diyen de. Salçayı neyle yapıyorlar? demeyi akıl edecek olanlar da ya artık bezmiş durumda olur zaten, ya da domates yetiştirmekle meşguldür.




Evet, Şule, beraber büyüdük, büyüyoruz hatta. Büyüyünce de domates güzeli yarışmasına gireceğiz birlikte
Collapse


 
gurhan
gurhan
Local time: 21:33
.... Jan 10, 2010

makinayı yapan azeri galiba, ''ben bir makina yapmışım'' felan...... cümlelerin sonlarında bir -aybalam- sözcüğü eksik

 
Emin Arı
Emin Arı  Identity Verified
Türkiye
Local time: 21:33
English to Turkish
+ ...
Ne birisi, hepisü hepisü :) Jan 11, 2010

Bilgisayarlar boy gösterdiğinden beri bu yapay zeka işi hep vardı. Önce sinir ağları, sonra bulanık mantık, ardından heuristic yaklaşım vs. deyip bir şeyler yapmaya çalıştılar ama yapay zeka bekleneni bir türlü veremedi. İlk zamanların coşkusu yerini temkinli bir ilerlemeye bıraktı.

Yine de yapay zekanın çok ilerlediğini ve çevirmenlerin işini yapabildiğini varsayalım. Bu derece gelişmiş bir yapay zeka sadece çevirmenleri değil, şöförleri, müh
... See more
Bilgisayarlar boy gösterdiğinden beri bu yapay zeka işi hep vardı. Önce sinir ağları, sonra bulanık mantık, ardından heuristic yaklaşım vs. deyip bir şeyler yapmaya çalıştılar ama yapay zeka bekleneni bir türlü veremedi. İlk zamanların coşkusu yerini temkinli bir ilerlemeye bıraktı.

Yine de yapay zekanın çok ilerlediğini ve çevirmenlerin işini yapabildiğini varsayalım. Bu derece gelişmiş bir yapay zeka sadece çevirmenleri değil, şöförleri, mühendisleri, öğretmenleri vs. de işsiz bırakacaktır çünkü çeviri işini yapabilen bir yapay zeka bunları haydi haydi yapacaktır. Temel'in dediği gibi "ne birisü hepisü hepisü" işsiz kalacaktır.

TM konusunda da kaygılanacak bir şey göremiyorum. Şöyle basit bir hesap yapıyorum. Ortalama 40.000 kelimelik bir dilde (gündelik kullanım için), cümle uzunluğu ortalama 8 ya da 10 kelime olsa, olası cümle sayısı (4x10^4)^10=4^10 x 10^40 = 1048576 x 10 ^40 farklı cümle kurabilirsiniz. Bunu da 50 byte ile çarparsak gerekli olan depolama alanını bulabiliriz.

Biraz ders kitabı gibi oldu ama bu boyutta bir TM'yi oluşturabilecek bir babayiğidi düşünemiyorum.
Collapse


 
Emin Arı
Emin Arı  Identity Verified
Türkiye
Local time: 21:33
English to Turkish
+ ...
Sayfası 10 TL, kilosu 4 TL Jan 11, 2010

Bazı çeviri bürolarının ilanlarında sık sık karşıma çıkan "sayfası 10 lira" ilanları beni derin düşüncelere sevkediyor. Şimdi bu arkadaşlar çeviri işinde değil de taşımacılık işinde olsaydı acaba kilosu 4 liradan taşıma ilanı verirler miydi? "Ne taşıyacağımız, nasıl taşıyacağımız ve ne kadar sürede taşıyacağımız önemli değil, ister insan olsun isterse moloz fark etmez, biz sadece kilo hesabı yapıyoruz" diyebilirler miydi? 700 kilo gelen 10 insa... See more
Bazı çeviri bürolarının ilanlarında sık sık karşıma çıkan "sayfası 10 lira" ilanları beni derin düşüncelere sevkediyor. Şimdi bu arkadaşlar çeviri işinde değil de taşımacılık işinde olsaydı acaba kilosu 4 liradan taşıma ilanı verirler miydi? "Ne taşıyacağımız, nasıl taşıyacağımız ve ne kadar sürede taşıyacağımız önemli değil, ister insan olsun isterse moloz fark etmez, biz sadece kilo hesabı yapıyoruz" diyebilirler miydi? 700 kilo gelen 10 insanı uçakla bir yere göndermek, diyelim ki İzmir'den Ankara'ya, 800 TL ama treni kullanırsanız 150 TL. Denk getirseniz kamyonla göndermek 250 lira.

Hiç bir taşımacılık firması kalkıp da kilo hesabı yapmaz. Neyi, nasıl ve ne kadar sürede taşımak istediğinize bağlı olarak farklı bir hesap çıkartırlar. Hal böyleyken çeviri sektöründe hala boşluksuz 1000 karakter üzerinden sayfası 10 liralık ilanlar nasıl veriliyor hala anlayabilmiş değilim.
Collapse


 
Pages in topic:   [1 2] >


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

Çevirmenlere müjde: Makına tercumesi bulundu!


Translation news in Türkiye





Anycount & Translation Office 3000
Translation Office 3000

Translation Office 3000 is an advanced accounting tool for freelance translators and small agencies. TO3000 easily and seamlessly integrates with the business life of professional freelance translators.

More info »
TM-Town
Manage your TMs and Terms ... and boost your translation business

Are you ready for something fresh in the industry? TM-Town is a unique new site for you -- the freelance translator -- to store, manage and share translation memories (TMs) and glossaries...and potentially meet new clients on the basis of your prior work.

More info »