This site uses cookies.
Some of these cookies are essential to the operation of the site,
while others help to improve your experience by providing insights into how the site is being used.
For more information, please see the ProZ.com privacy policy.
This person has a SecurePRO™ card. Because this person is not a ProZ.com Plus subscriber, to view his or her SecurePRO™ card you must be a ProZ.com Business member or Plus subscriber.
Affiliations
This person is not affiliated with any business or Blue Board record at ProZ.com.
Turkish to English: ŞÜKÛFENÂMELER General field: Art/Literary Detailed field: Botany
Source text - Turkish SULTAN’IN ÇİÇEKLERİ: ŞÜKÛFENÂMELER
ÇİÇEKLİ BİR DÜNYA
Çiçek dünyanın her yerinde mekânı güzelleştirmenin en güzel araçlarından biri olarak karşımıza çıkar. Bazen bir ibadethanenin bahçesini süsler, bazen bir sarayın duvarlarında desen olur, bazense bir kitabın süsü haline gelir. Dünyanın en mütevazı evinde de en müreffeh evinde de çiçek baş köşededir. İnsanlığın estetik algısının en somut sembolü hep çiçektir. Doğanın bir güzelliği olarak saraylara, evlere, mabetlere ve edebiyata giren çiçek, kültürün de bir parçası olmuştur.
Çiçek yetiştiriciliği ve bahçe kültürü, insanlık tarihi boyunca dünyanın her yerinde coğrafya, iklim ve ekonomik yapıya göre farklı bir yol izlemiştir. Eski dünyanın yedi harikasından biri Bâbil’in asma bahçeleridir. Japonların oluşturduğu bahçeler tarihten günümüze dünyanın en estetik bahçe stillerinden biridir. Ortaçağda kiliselerin duvarlarını süsleyen yine çiçeklerdir ve bu dönemde dinî bir sembol olarak da kullanılmıştır. Yine İtalyan Rönesans’ının en güzel eserlerinde çiçek oldukça önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. İslam dünyasında da çiçeğin özel bir yeri vardır. Kimi zaman camilerde çini, kimi zaman elbiselerde desen, kimi zaman silahı süsleyen bir motiftir çiçek. Doğu’da da Batı’da da çiçek kültürü; hayatın içinde, aynı ahenkte fakat farklı mecralarda yürümüştür.
Hindistan’dan İran’a, Endülüs’ten Anadolu’ya büyük bir coğrafyada dünyaya yayılan Müslümanlar; mekân ile olan ilişkilerini estetik bir düzlemde geliştirmeyi bilmişler, çiçek ve bahçe ile olan ilişkilerini zihinlerindeki cennet algısı ile kurgulamışlardır. Bununla birlikte İslam dünyasının birbirinden farklı coğrafyalarında; çiçek yetiştiriciliği ve bahçe tarzlarının hiçbiri birbiri ile aynı olmamış, yaşanılan coğrafya, kültür ve etkileşim gibi nedenlerden dolayı her biri birbirinden farklı bir üslup ile zuhur etmiştir.
SULTAN’IN ÇİÇEKLERİ
Osmanlılar altı yüz yıl gibi uzun bir süreçte Avrupa, Anadolu, Akdeniz ve Arap coğrafyasında İslam’ın gelenek, kültür, mimari ve bürokrasisini yeniden yorumlarken çiçek ve bahçe kültüründe de özgün bir zemin yakalamışlardır. Osmanlı’da çiçek; mimaride süsleme, kitapta cilt, kumaşta desen, saatte kadran ve başlıkta obje olmuştur.
Çiçekler içerisinde lâle her zaman özel bir yere sahip olmuş ve hanedanın sembolü haline gelmiştir. 1718-1730 yılları arasındaki dönem Osmanlı Tarihi’nde “Lâle Devri” olarak bilinir. Bu devirde lâle yetiştiriciliği zirvededir. Dönemin kültürel birikimi lale soğanında sembolize edilmiştir. Bu topraklardan Avrupa’ya taşınan lâle, bir fenomen haline gelmiştir. 17. yüzyılda Avrupa’da bir lâle çılgınlığı yaşanmış; bir lâle soğanının usta bir zanaatkârın on yıllık maaşına denk fiyata satıldığı görülmüştür. Bugün hâlâ lâleler İstanbul’un park ve bahçelerinde İstanbul’u selamlamaya devam etmektedir.
ŞÜKÛFENÂMELER
Osmanlıların çiçekle olan ilişkisi sadece süsleme ve bahçe kurmak ile sınırlı kalmamış, aynı zamanda bununla ilgili bir literatür de oluşmuştur. 1700’lerde İstanbul’da kurulan çiçek mezatları dünyanın her yerinden gelen seyyahlar, elçiler ve tüccarlar tarafından ilgi görmektedir. Bu dönemde çiçek yetiştiriciliği hususunda yazılan eserler; sadece botanik bilgisinin verildiği teknik ve ıstılahî kitaplar olmaktan ziyade, aynı zamanda çiçeklerin tasarımsal, estetik ve edebî boyutlarıyla da ele alındığı özel bir tür olarak karşımıza çıkmaktadır: Şükûfenâme.
Şükûfenâme, Osmanlı döneminde çiçekler ve çiçek yetiştiriciliği üzerine kaleme alınan bir tür olarak karşımıza çıkmaktadır. Şükûfenâmeler; çiçeklerin türleri, türlere göre dikim zamanı ve yetiştirme şekilleri, türlerin şeklî özellikleri ve tasvirleri hakkında, botanik bilimi alanında çok değerli bilgiler içermektedir. 17. yüzyıldan itibaren kaleme alınan şükûfenâme türündeki kitaplar önemli bir külliyatı oluşturmaktadır. Osmanlı estetik zevkinin doruklarını yansıtan ve orijinalliği ile ön planda olan bu eserler; özgün içeriklerinin yanında Osmanlı kitap sanatının da nadide örneklerini sunarlar. Bunlar özel çiçek nakışlı bez ciltleri, yazmalarda bulunan resim ve tezhipleri ile özelde Osmanlılara, genelde ise İslam medeniyetine özgü birer sanat eserleridir.
OSMANLI ŞÜKÛFELERİ KATAR’DA ÇİÇEK AÇIYOR
Bu proje ile birlikte Türkiye’de yazma eser koleksiyonlarına sahip kütüphaneler ve Katar Ulusal Kütüphanesi iş birliği ile Osmanlı çiçek, çiçekçilik ve Şükûfe literatürü ortaya çıkartılacaktır. Türkiye ve Katar Osmanlı kültürüne ait şükûfe mirasını günümüz nesillerinin yorumlayıp kullanabileceği bir içerikte açığa çıkartmış olacaklardır. Şükûfenâmeler, asırlardır saklı kaldıkları kütüphane raflarından ve özel koleksiyonlardan çıkarılarak kültür insanlarının erişimine sunulacak, estetik bir tasarımla yeniden hayat bulacaktır. Bu projeyle Şükûfenâme literatürü İngilizce ve Arapçaya çevrilerek, Osmanlı çiçekçiliğinin tüm dünyaya tanıtılması sağlanacaktır.
Sultan’ın Çiçeklerini Sergilemek: Türkiye-Katar iş birliği ile Osmanlı’da Çiçek ve Çiçekçilik üzerine bir sergi düzenlenecektir. Bu sergi Osmanlı çiçek ve bahçe kültürünün tüm veçheleri ile ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Sergide Şükûfenâme eserlerindeki görseller kullanılarak, Osmanlı’da çiçek ve çiçekli objeler ilgililerin beğenisine sunulacaktır. Ayrıca Osmanlı sarayında kullanılan çiçek motifleri de bu serginin bir diğer varyantını oluşturacaktır.
Yeniden Şükûfenâme: Genelde çiçek ve özelde lâle üzerine bir çağa damgasını vuran nitelikli yazma eserlerin tıpkı basımı Türkçe transkript ve Arapça ile İngilizce tercümeleri ile birlikte yayınlanacaktır. Koleksiyon niteliğinde hazırlanacak olan bu kitaplar, ilgi çekici görselliği ve dönemin botanik bilgisi açısından zamanlar üstü bir kültürel servet olacaktır. Projenin bu varyantı için, Şükûfenâme literatürünün en güzel örneklerinden üç adet Şükûfenâme seçilerek sınırlı sayıda tıpkıbasımı yapılacak, bunlar koleksiyon eser niteliğinde olacaklardır. Seçilen Şükûfenâmeler; Ali Çelebi’nin Şükûfenâme’si, Ahmed Kâmil Belgrâdî’nin Risale-i Esâmi-i Lâle’si ve Muhammed Remzi’nin Lâlezâr-ı Bağ-ı Kadîm adlı eserleridir. Mevcut olan diğer Şükûfenâmeler de sergide gösterilmek üzere kullanılacaktır.
Yirminci Yüzyılda Çiçeğin Hâmisi: Ayrıca Süheyl Ünver’in Şükûfenâmeler hakkında yazdığı makalelerinin derleneceği ve kendi çizimleri ile birlikte hazırlanacağı bir kaynak da bu literatüre önemli bir katkı olarak yayınlanacaktır. Türk tıp tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Süheyl Ünver, hekimliğin yanı sıra farklı sanat dallarıyla da iştigal ederek; resim, tezhip ve minyatür alanlarında eserler vermiştir. Onun farklı alanlara duyduğu bu ilgi araştırma konularına da yansımış, Türk tarihinde pek alaka görmeyen fakat aslında kendi içinde oldukça orijinal olan hususları derinlemesine incelemesine vesile olmuştur. Bu araştırma alanlarından biri de Şükûfenâmelerdir. Süheyl Ünver bu külliyatı incelemiş ve araştırma sonunda 23 adet makaleyle Şükûfenâme literatürüne katkı sağlayacak önemli bir boşluğu doldurmuştur. Çiçek, Lale, Sümbül, Karanfil ve Bahçe başlıklarıyla kategorize ettiği çalışmasında, öncelikle bu kavramların Türkler için ne ifade ettiğine değinmiş, “Türk Sanatında Çiçekler ve Buketler”, “Tarihimizde Lale Merakı”, “Edirne Medeniyetinde Sümbül” gibi başlıklarla kısa bir tarihçe sunmuştur. Süheyl Ünver 20. Yüzyılda Osmanlı çiçekçiliğinin cumhuriyet dönemine aktarılmasını sağlayarak şükûfenâmelerin hâmisi olmuştur. Bu derleme ile, önemli bir literatür açığa çıkartılmış olacaktır.
* Yapılacak olan çalışmaların tamamı Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak üç dilli bir şekilde hazırlanacaktır.
Translation - English SULTAN'S FLOWERS: "ŞÜKÛFENÂMELER" (Books about flowers)
A WORLD WITH FLOWERS
Flowers are one of the most appealing tools to beautify all over the world. It embellishes a garden of a temple, and sometimes it becomes an ornament on the walls of a palace, and sometimes it turns into a cover of a book. Flowers are the guest of honor in the most modest house and in the most prosperous house of the world as well. The most concrete symbol of the aesthetic perception of humanity is always a flower. As a beauty of nature, flowers entering palaces, houses, temples and literatures have become a part of culture.
Flower growing and garden culture have been following a different path throughout the history of mankind in the world according to geography, climate and economic structure. One of the Seven Wonders of the ancient world is the Hanging Gardens of Babylon. The garden style formed by the Japanese is one of the most aesthetic garden styles in the world. It is also used as a religious symbol in the Middle Ages and the interpretation of the content of images in the churches. Flowers are a significant factor in the most charming artifacts of the Italian Renaissance. The flower has a special place in the Islamic world. It is a motif decorating mosques with tiles, sometimes dresses with designs and sometimes guns. Flower culture in the East and in the West has walked in life, in the same harmony but in different ways.
Muslims spreading throughout the world from India to Iran, from Andalusia to Anatolia, knew to develop their relations with the place on an aesthetic flat surface, and associated their relations with flowers and gardens with the perception of heaven in their minds. However, flower cultivation and garden styles have never been the same in different geographical regions of the Islamic world, each of them has appeared with a different style because of the geography, culture and interaction that have been made.
SULTAN'S FLOWERS
While the Ottomans reinterpreted traditions, culture, architecture and bureaucracy of Islam in Europe, Anatolia, Mediterranean and Arab geography in a long period of six hundred years, they also found a unique ground in flower and garden culture. Flowers in Ottoman Empire have been an object as an ornament in architecture, a volume in books, a dial plate in watches.
Tulips have always had a special place among flowers, and has become the symbol of dynasty. The period between 1718-1730 is known as “Tulip era” in Ottoman history. Tulip cultivation is at the top in this period. The cultural accumulation of the period was symbolized in the tulip bulb. A tulip, which has been transported from these lands to Europe, has become a phenomenon. There was a tulip mania in Europe in the 17th century, and a tulip bulb was sold for a price that equals a skilled craftsman's ten-year salary. Today, tulips still continue to greet Istanbul in parks and gardens.
ŞÜKÛFENÂMES
The relationship between the Ottomans and flowers was not only limited with ornamenting and setting up a garden, but also forming literature about it. Flower Auctions founded in the 1700s in Istanbul were attracted by travelers, ambassadors and merchants from all over the world. The works written on flowers growing during this period are not only technical and books in a particular subject which botanical knowledge was given, but also has a special genre in which flowers are dealt with in terms of their design, aesthetic and literary dimensions: Şükûfenâme.
Şükûfenâme is a genre which is about flowers and flower growing during the Ottoman period. Şükûfenâmes contain valuable information about the species of flowers, planting time and breeding methods according to their species, shapes, characteristics and descriptions of species in the field of botanical science. The books in şükûfenâme genre which have been written since the 17th century, formed an important collection of written material. These works, which reflect the peaks of Ottoman aesthetic taste and which are at the forefront with its originality, present the rare examples of Ottoman book art as well as its original content. These are works of art, especially the Ottomans, but particular to Islamic civilization in general with uniquely flower embroidered cloth volumes, paintings in the writings and tezhip (Ottoman decorative art).
OTTOMAN ŞÜKÛFES (Flower buds) are in bloom in Qatar.
Ottoman flowers, floriculture and Şüküfe literature will be introduced in cooperation with libraries which have literary collections in Turkey, and the Qatar National Library thanks to this project. Turkey and Qatar will reveal the şükûfe heritage of Ottoman culture in a content that today's generations will be able to interpret and use. Şüküfenames will be taken away from the library shelves and private collections where they have been kept for centuries will be accessible to the people of culture and will find life again with an aesthetic design. The literature of Şükûfenâme will be translated into English and Arabic and the Ottoman floriculture will be introduced to the world thanks to this project.
Exhibiting Sultan's Flowers: an exhibition on Flowers and Floriculture in the Ottoman Empire will be held in cooperation with Turkey-Qatar. This exhibition will bring out all aspects of Ottoman flowers and garden culture. In the exhibition, flowers and floral objects in the Ottoman Empire will be presented to the interested people by using the visuals in the works of Şükûfenâme. Also, floral motifs used in the Ottoman palace will constitute another variant of this exhibition.
Şükûfenâme once again: The exact copies of manuscripts on generally flowers and particularly tulips which left marks on an age, will be published together with the Turkish transcripts and, Arabic and English translations. These books, which will be prepared as a collection, will be a time-honored cultural wealth in terms of their alluring visual and botanical knowledge of the period. Three of the most beautiful examples of Şükûfenâme literature will be selected, and a limited number of their exact copies will be made for this variant of the project. These will be worth collection works. Selected ones; Ali Çelebi's Şüküfenamesi, Ahmed Kamil Belgradi's Risale-i Esâmi-i Lâle and Muhammed Remzi's Lâlezâr-ı Bağ-ı Kadîm. The other available Şükûfenâmes will also be used to be exhibited in the exhibition.
The master of flowers in the 21st century: In addition, a source about the articles written by Süheyl Ünver on Şükûfenâmes that will be compiled and prepared together with his own drawings will be published as an important contribution to this literature. Süheyl Ünver, one of the most important persons in the history of Turkish medicine, has also engaged in different branches of art as well as medicine and has given works in the fields of painting, tezhip and miniature. His interest in different fields has affected his research subjects. It has caused him to think and examinate the issues in depth which has not been received much attention in Turkish history but, has been in fact quite original in itself. One of these research areas is Şükûfenâmes. Süheyl Ünver examined this collection, and he filled an important gap that would contribute to Şükufename literature with 23 articles at the end of the research. He first mentioned what these concepts meant to the Turks in his work, which he categorized titles as flowers, tulips, hyacinths, cloves and garden. Then, he presented a short history in titles such as “Flowers and Bouquets in Turkish Art”, “Tulip Curiosity in Our History”, “Hyacinths in Edirne Civilization”. Since Süheyl Ünver transferred Ottoman Floriculture to the Republican period, he became a master of şükûfenâmes. An important literature will be revealed with this compilation.
* All the studies will be prepared in Turkish, Arabic and English.
More
Less
Experience
Years of experience: 5. Registered at ProZ.com: Sep 2019.
Get help on technical issues / improve my technical skills
Learn more about additional services I can provide my clients
Learn more about the business side of freelancing
Stay up to date on what is happening in the language industry
Help or teach others with what I have learned over the years
Transition from freelancer to agency owner
Transition from freelancer to another profession
Buy or learn new work-related software
Improve my productivity
Bio
My name is Cihat. While I'm studying Translation and Interpreting at 29 Mayıs University, I have been working at Acıbadem Health Group as a medical translator at the same time. I have always tried to improve myself in different fields during
my education. I would like to indicate that I am effective and useful for the company I have
worked for in business life, and I can take the responsibility for this position. Therefore, I
think I will contribute with my skills and work discipline, I also want to develop myself in my own
field.
Keywords: translation, localization, general, postediting, transcreation