English to Turkish: law/hukuk | |
Source text - English 2 METHODS
2.1 General
38. The statistics of trading in goods by the European Union (EU) cover both outward flows from Member States and inward flows into Member States. Methodology differs in a number of ways for external trade of the EU (extra-EU trade) or for trade between Member States (intra-EU trade).
39. In broad terms, outward flows from a Member State to a non-member country are called "exports": outward flows from one Member state to another are called "dispatches". Inward flows from a non-member country are called "imports": inward flows from another Member State are called "arrivals".
40. There is a range of methodological issues relevant to the definition and measurement of these international trade flows. These are considered fully in the United Nations Statistics Division publication International Merchandise Trade Statistics: Concepts and Definitions (Series M, No 52, Rev.2) (IMTS) which sets out internationally agreed recommendations for the treatment of the various issues.
41. Both the EU legislation and national practices are for the most part in line with the recent recommendations of the United Nations (1998). But there are some differences. This guide concentrates on describing the Community rules.
42. Community rules differ as between intra-EU trade and extra-EU trade. The following sections describe the main features of the largely harmonised statistics on trade in goods as published by Eurostat. It should be noted, however, that data published by individual Member States of their own trade do not always follow the concepts and definitions applicable for data transmitted to Eurostat. The main differences are mentioned in 2.18.
| Translation - Turkish 2 Yöntemler
2.1 Genel
38. Avrupa Birliği (AB) tarafından yapılacak mal ticaretinin istatistikleri Üye Devletlerin dış satım akışı ve Üye Devletlerin iç satım akışını kapsamaktadır. AB’nin dış ticareti (AB arasındaki ticaret) ya da Üye Devletler arasındaki ticaret için yöntemler bir çok açıdan farklılık göstermektedir.
39. En geniş anlamda, Üye bir Devletin üye olmayan bir ülke ile yaptığı dış ticarete’ ihraçlar’ olarak adlandırılmaktadır. Üye olmayan bir ülkeden gelen iç satım akışı ise ‘ithal’ olarak adlandırılmaktadır: diğer bir Üye Devletten gelen iç satım akışı ‘giriş’ olarak adlandırılmaktadır.
40. Uluslar arası ticaret akışlarının ölçümü ve tanımlanması ile ilgili metodolojik konular birçok açıdan çeşitlilik göstermektedir. Çeşitli konuların çözümleri için uluslar arası bir düzeyde kararlaştırılmış önerileri belirleyen Birleşmiş Milletler İstatistik Bürosunun Uluslararası
Mal Ticareti İstatistikleri: Kavramlar ve Tanımlar (M serisi, no 52, Rev.2) (IMTS) adlı yayınında tamamen incelenmektedir.
41. hem AB mevzuatı hem de ulusal uygulamalar Birleşmiş Milletlerin (1998) son önerilerine göre en büyük bölümü oluşturmaktadır. Fakat bazı farklılıklar bulunmaktadır. Bu rehber Topluluk kurallarını tanımlamaya yoğunlaşmaktadır.
42. Topluluk kuralları AB arasındaki ticaret ve AB dışı ticaret olarak farklılık göstermektedir. Takip eden bölümler Avrupa Topluluğu İstatistik Ofisi tarafından yayınlananla uyumlu hale getirilmiş mal ticareti istatistiklerinin temel özelliklerini tanımlamaktadır. Kendi ticaretlerini yapan bireysel Üye Devletler tarafından yayınlanan veriler her zaman Avrupa Topluluğu İstatistik Ofisi’ ne gönderilen verilere uygun kavram ve tanımları kapsamayabilir. Temel farklılıklar 2.18’ de belirtilmiştir.
|
English to Turkish: avrupa birliği | |
Source text - English PROTECTING MULTICULTURAL EUROPE
The opening of the Vienna Monitoring Centre on Racism (described in a separate article) signals a new phase in the efforts of the EU to strengthen democratic values and assist in managing what is now a very multicultural and multiracial European society. More than 5% of the EU population originate from outside the Union, the vast majority of whom can be classified as belonging to an “ethnic minority” in the sense that they have a different culture from the majority of the population where they live. This is in sharp contrast to the experience of immigration in Turkey and other candidate coutries.
Economic migration to the EU has slowed down but has been replaced by growing demands for political asylum and also more frequent reports of clandestine entry and residence. The situation of each EU country is different – from Ireland the only country without a significant ethnic minority or immigrant population to Luxembourg with the highest proportion (27%) of foreign workers. Six member states have a long experience of immigration from former colonies.
Policies to manage a multicultural society and protect ethnic minorities also have a long history, though now these have a new urgency, given the rise in racism. Today most emphasis is placed on positive action, to promote mutual understanding and respect for different cultures, to see in them a source of vitality for the future of Europe. Issues of employment and illegal immigration also receive more attention and this helps to reassure many of those who tend to racist attitudes.
| Translation - Turkish Viyana Irkçılık İzleme Merkezi’nin açılmas; demokratik değerlerin güçlendirilmesi ve çok kültürlü ve çok ırklı bir Avrupa toplumunun ne olduğunu belirlemeye yardım etmek için AB’nin çabalarında yeni bir döneme girildiğinin bir işaretidir. AB nüfusunun %5’in den fazlası yaşadıkları yerdeki nüfusun çoğunluğundan farklı bir kültüre sahip olmaları açısından bir “etnik azınlığa” ait olarak sınıflandırılabilen geniş bir çoğunluk olan Birliğin dışından gelmektedir. Bu durum Türkiye ve diğer aday ülkelerdeki göç tecrübeleriyle tam bir tezat oluşturmaktadır.
AB’ye ekonomik göç yavaşlamıştır fakat yerini gelişen siyasi sığınak taleplerine ve sıklıkla görülmeye başlayan gizli giriş ve ikamet raporlarına bırakmıştır. Bu durum önemli bir etnik azınlık ya da göç nüfusu barındırmayan İzlanda’dan yabancı işçilerin en yüksek oranda bulunduğu (%27) Lüksemburg’a kadar her AB ülkesinde farklılık göstermektedir. Altı üye ülkenin eski kolonilerden beri uzun bir göç tecrübesi vardır.
Çok kültürlü bir toplumu yönetme ve etnik azınlıkları koruma politikalarının oldukça uzun bir geçmişi vardır fakat günümüzde ırkçılıktaki artışın getirdiği yeni bir zorunluluk bulunmaktadır. Bugün karşılıklı hoşgörü ve farklı kültürlere saygıyı geliştirmek; Avrupa’nın geleceğinin canlılık kaynağını onlarda görebilmek yapıcı faaliyetlerden geçmektedir. İstihdam ve yasadışı göç konuları gün geçtikçe daha fazla dikkat çekmektedir ve bu durum ırkçı davranışlara eğilim gösteren bireylerin birçoğunun güvenini tazelemeye yardımcı olmaktadır.
|