Glossary entry (derived from question below)
Dec 31, 2009 13:28
14 yrs ago
English term
zoom
English to Turkish
Tech/Engineering
Computers: Software
Çok basit duyulsa, 'zoom in' ve 'zoom out'u kapsayacak ve yazılımda bulunan ufak bir butona sığacak büyüklükte (en fazla 8-9 karakter) bir karşılığını bulmakta zorlanıyorum.
Sorduğum birkaç arkadaş 'zum'u kullanmamı önerdiler, ancak emin değilim. Türkçe yazılım kullanmadığım için böyle bir kullanıma insanlar ne kadar aşina bilemiyorum. Yardımcı olursanız sevinirim.
Teşekkürler.
Sorduğum birkaç arkadaş 'zum'u kullanmamı önerdiler, ancak emin değilim. Türkçe yazılım kullanmadığım için böyle bir kullanıma insanlar ne kadar aşina bilemiyorum. Yardımcı olursanız sevinirim.
Teşekkürler.
Proposed translations
(Turkish)
5 +3 | zoom | Nuri Razi |
5 +6 | yakın/uzak | Ali Bayraktar |
5 | zum (yapmak) | Serkan Doğan |
5 | büyült/küçült | NiKx |
Change log
Dec 31, 2009 13:45: Ali Bayraktar changed "Language pair" from "Turkish to English" to "English to Turkish"
Proposed translations
+3
8 mins
Selected
zoom
Örneğin Sony Cybershot fotoğraf makinesi kılavuzunun türkçe çevirisinde
"Digital zoom (dijital zoom)" diye çevirmişler. TDK'da bazı yabancı kelimelerin aynen bırakılabileceği söyleniyor. aynen bırakın derim.
--------------------------------------------------
Note added at 9 mins (2009-12-31 13:38:40 GMT)
--------------------------------------------------
Hatta şöyle diyor: optik zoom, akıllı zoom, dijital zoom diye çeivrmişler. Sony Cybershot kıalvuzunda, tabi çevirisini kim yaptı bilmiyorum :))))
--------------------------------------------------
Note added at 11 mins (2009-12-31 13:40:06 GMT)
--------------------------------------------------
Zoom bir fonksiyon adı olduğundan dolayı, aynen bırakılabilir diye düşünüyroum.
"Digital zoom (dijital zoom)" diye çevirmişler. TDK'da bazı yabancı kelimelerin aynen bırakılabileceği söyleniyor. aynen bırakın derim.
--------------------------------------------------
Note added at 9 mins (2009-12-31 13:38:40 GMT)
--------------------------------------------------
Hatta şöyle diyor: optik zoom, akıllı zoom, dijital zoom diye çeivrmişler. Sony Cybershot kıalvuzunda, tabi çevirisini kim yaptı bilmiyorum :))))
--------------------------------------------------
Note added at 11 mins (2009-12-31 13:40:06 GMT)
--------------------------------------------------
Zoom bir fonksiyon adı olduğundan dolayı, aynen bırakılabilir diye düşünüyroum.
4 KudoZ points awarded for this answer.
Comment: "Zoom olarak bıraktım. Çok teşekkürler "
1 min
zum (yapmak)
zoom-in / zoom-out = içe zum / dışa zum
+6
12 mins
yakın/uzak
yaklaştır/uzaklaştır - büyült/küçült
veya yakınlaştır/uzaklaştır
veya yakınlaştır/uzaklaştır
Peer comment(s):
agree |
Nahit Karataşlı
1 hr
|
Teşekkür Ederim.
|
|
agree |
Mithat Gurdal
2 hrs
|
Teşekkür Ederim.
|
|
agree |
Erkan Dogan
6 hrs
|
Teşekkür Ederim.
|
|
agree |
Murat G.
1 day 18 hrs
|
Teşekkür Ederim.
|
|
agree |
Salih YILDIRIM
2 days 36 mins
|
Teşekkür Ederim.
|
|
agree |
Bumin
2 days 6 hrs
|
Teşekkür Ederim.
|
5 days
büyült/küçült
Bu kelimelerin Turkcesi var zaten. Ayrica dugmeye de sigar saniyorum cunku "Zoom in" "Zoom out" daki karakter sayisi buyult veya kucultten cok daha az.
Zum kelimesi cok mantiksiz ve de kulaga tirmalayici geliyor (ayrica fonetik olarak zaten kelime zuum diye telaffuz ediliyor zum degil).
Zoom ise Turkce okunus kurallarina uymuyor. Kelimenin yabanci orjinalini kullanmak icin ise o "kelimenin" kesinlikle daha onceden bilmedigimiz yeni bir "kavrami" tanimlamasi gerektigini dusunuyorum.
büyültmek
(-i) 1. Bir şeyi büyük duruma getirmek, büyütmek: �Art arda dizdiği engelleri gittikçe büyültüyor.� -N. Uygur. 2. Resim, harita vb.nin daha büyük örneğini yapmak: Fotoğraf büyültmek. 3. mec. Abartmak.
küçültmek
(-i) 1. Büyükken daha küçük duruma getirmek: �Lokmasını bir iki kez çiğneyerek küçülttü.� -N. Cumalı. 2. Yaşını gizleyerek küçük göstermek. 3. mec. Değerini ve onurunu azaltmak: �Adamcağızı küçülten, küçük düşürmek isteyen numara anlaşılmıyor.� -T. Buğra.
Zum kelimesi cok mantiksiz ve de kulaga tirmalayici geliyor (ayrica fonetik olarak zaten kelime zuum diye telaffuz ediliyor zum degil).
Zoom ise Turkce okunus kurallarina uymuyor. Kelimenin yabanci orjinalini kullanmak icin ise o "kelimenin" kesinlikle daha onceden bilmedigimiz yeni bir "kavrami" tanimlamasi gerektigini dusunuyorum.
büyültmek
(-i) 1. Bir şeyi büyük duruma getirmek, büyütmek: �Art arda dizdiği engelleri gittikçe büyültüyor.� -N. Uygur. 2. Resim, harita vb.nin daha büyük örneğini yapmak: Fotoğraf büyültmek. 3. mec. Abartmak.
küçültmek
(-i) 1. Büyükken daha küçük duruma getirmek: �Lokmasını bir iki kez çiğneyerek küçülttü.� -N. Cumalı. 2. Yaşını gizleyerek küçük göstermek. 3. mec. Değerini ve onurunu azaltmak: �Adamcağızı küçülten, küçük düşürmek isteyen numara anlaşılmıyor.� -T. Buğra.
Something went wrong...